2018 Blogcusu

Atatürk hakkında (hayatı, kişilik özellikleri, ilke ve inkılapları) bir araştırma yaparak aşağıdaki noktalı yerlere yazınız MUSTAFA KEMAL ATATÜRK (1881 - 1938) Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1881 senesinde  Selânik’te   3  katlı pembe bir evde doğdu. Babasının ismi    Ali Rıza Efendi, annesi   Zübeyde Hanım’dır. Ali Rıza Efendi Selanik   gümrük memurluğunda bulunmuş, 1871 yılında Zübeyde Hanım’la evlenmiştir.   Atatürk’ün 5  kardeşinden dördü küçük yaşlarda ölmüş, yalnız  Makbule Hanım  1956 yılına kadar yaşamıştır. Atatürk’ün Okul Yılları a.  Zübeyde Hanım,   geleneklere uygun bir törenle mahalle mektebine verilmesinden yanaydı. b.Ali Rıza Efendi    Şemsi Efendi Okulu’na gitmesini istiyordu. c.Ali Rıza Efendi Zübeyde Hanım’ında isteğini dikkate alarak Mustafa’yı ilk   mahalle mektebine sonra    Şemsi Efendi Okulu’na gönderdi.  d.Annesinden gizli Askeri Rüştiye sınavlarını     Selanik Askeri Rüştiyesi’ne yazıldı. e.Bu okuldaki matematik öğretmeni   Mustafa Efendi tarafından adına “Kemal”

BİZİ ETKİLEYEN BİR MANZARAYI, BİR DOĞA OLAYINI YAZARAK ANLATALIM. Bulunduğumuz alan  denizden çok çok uzakta olan bir alandı . Suyun hemen önünde du­ran kayıklar, ağaçların arasındaki seyrek binalar iğne topuzu kadar ufaktı. Karşıda   arkasında yatan yüksek  dağları şekilsiz bir yığından ibaretti.  Güneşin altında göz kamaştırıcı pırıltılarla duran  deniz, ta uzaklarda açıklı koyulu gölgelere bürünen tepelere değin  kadar uzanıyor, bunun sağ yanından geçerek, ufukta sisler içinde gökle beraber  birleşiyordu. Burada akşamleyin  sayılamayacak kadar çok, her biri başka renk ve biçimde, irili ufaklı yıldızlar vardı. İşte hemen bu alanda bir sis vardı. Biz arabamızla giderken bu öyle bir sisti ki göz gözü hiç görmüyordu. Şoförler araba sürmekte oldukça zorlanıyordu. Bu öyle yoğun bir sisti ki arabaların farları dahi bu sisin yanında cılıx bir mum ışığı gibi duruyordu. Yeşil, yumuşak çimenlerin üzerine oturmuş, göz­lerinden birbiri ardı sıra yuvarlanan gözyaşları arasından bana bakıyor. Otur

Sevgili Çocuklar, Anı, bir kişinin başından geçen ve iz bıraktığı için unutulmayan olayların anlatıldığı yazılardır. Anılar yaşandıktan belli bir süre sonra yazılır. Siz de unutamadığınız bir anınızı yazınız. BAŞLIK: KAYBOLMAK KÖTÜDÜR Sıcak bir yaz günüydü. İki gün öncesinden pikniğe gitmek için ailemle zamanı kararlaştırmıştık. Piknik günü geldi çattı.  Arabamıza atlayıp piknik yerine gitmek için yola çıktık. Piknik alanı evimize çok uzakta değildi. Biraz yol gittikten sonra piknik yerine geldik. Semaveri , mangalı çıkardık. Babam az ilerideki çeşmeden su almak için gitti. Ben de o ara kardeşimle top oynuyorduk. Babam biraz geç aklınca annem :: Baban biriyle lafa tutuldu diye beni babamın peşinden gönderdi. Ben de biraz temkinli az ilerideki çeşmenin oaraya babamı çağırmak için gittim. Benim az ileride sandığım çeşme meğer biraz daha uzaktaymış. Gittiğimde çeşmenin yanına babam orada yoktu. Ben de geri dönmek için yola çıktım. Fakat bizim oturduğumuz yeri ben karıştırdım. Ağaçların ar

İNSANLARIN DOĞAYA KARŞI ÜSTÜNLÜKLERİNİ VE ZAYIF YÖNLERİNİ YAZIN İNSANIN DOĞAYA KARŞI ÜSTÜNLÜKLERİ: 1.İnsanın zekaya sahip olması 2.İnsanların tedbir alabilmeleri 3.Her ortamı yaşanabilir hale getirebilmeleri İNSANIN DOĞAYA KARŞI ZAYIF YÖNLERİ 1.Isınma konusunda insanlar daha güçsüzdür. 2.İnsanlar önlerine gelen her şeyi yiyemezler. 3.İnsanlar korku duygusuna sahiptir. İNSAN VE DOĞA YAZI 1.Doğa, insanlar, hayvanlar bunların hepsi bir birine bağlıdır. 2.Bunlara ayrı ayrı bakmak, bunları ayrı ayrı ele almak mümkün değildir. 3.Bunlar bir bütün olarak tanımlanıyor ve zincir gibi bağlıdır. 4.Doğa bozulursa insan da bozulacak, çünkü bu üçgenden biri yok olsa ötekiler de yok olacak. 5.Mesela; insanoğlunun yaşaması için doğa ve hayvanlar gereklidir. 6.Hayvanlar olmazsa beslenemeyiz, doğa olmazsa geçinemeyiz. 7.Bunun için yaşadığımız dünyayı ve onun içindekilerini göz bebeğimiz gibi korumalıyız. 8.Tabiyata saygı duymalıyız, hayvanları korumalı ve beslemeliyiz. 9. Ama ne yazık ki tabiatımız insan

SEVMENİN ÖLÇÜSÜ ÖLÇÜSÜZ SEVMEKTİR KOMPOZİSYON      Bu sözde asıl anlatılmak istenen karşımızdaki kişiyi karşılık beklemeden sevmektir. İnsan taşıdığı ve yaşadığı duygularla önem  kazanmaktadır. Sevmek duygusu da insana verilmiş en iyi  ve anlamlı duygulardan bir tanesidir.      Sevgi, yalnız  insana mahsus bir duygudur. Bu duyguyu, en iyi  şekliyle yaşayabilen sadece insandır. İnsana sevmek yakışıyor. İnsan, sevince ve sevilince sadece insandır. Bu sevgiyi de karşılıksız vermeliyiz. İnsan, her şeye karşı taşıdığı sevgisiyle dünyanın  her tarafıyla alâkadardır. Sevgisi ne kadar büyükse, kişi  o kadar büyüktür. İnsan, sevgisiyle değer  kazanıyor. İnsanı insan yapan değerlerdendir sevgi. Sevgi kapasitesi çok  insanlardan oluşan bir toplum, yaşamın  yaşamaya değdiği, insan olmanın tat  verdiği, insanlar arası ilişkilerin iyi  olarak icra edildiği bir dünyanın kapılarını açacaktır. Sevgiyi taşımak ve yaşayabilmek her insanın yapabildiği bir şey  değildir. Bu san’atı herkes güzel yapamıyor .

Aşağıda verilen fabl taslağının içeriğini oluşturunuz. Hazırladığınız taslaktan hareketle bir fabl yazınız. Mesajım: Hiçbir zaman kurnaz olmamalıyız Yer : Orman Fablın Adı : Kurnazlığın Sonu Kahramanlar : Tilki, kuşlar, fareler Sıcak bir yaz günüydü ormanda. Orman oldukça geniş , renk renk çiçeklerin , türlü türlü ağaçların olduğu bir yerdi. Ormanın içinden de bir dere geçiyordu. Bizim kurnaz tilki her zamanki gibi av peşindeydi. Avlanmak için de ormanın en kalabalık yerini seçmişti. Kendince bir ağ hazırlamıştı zavallı kuşları yakalamak için. Ağını hazırladı. Kuşların çok sık geldiği yere de bir avuç yem bıraktı. Yemi gören zavallı kuşlar harekete geçmek için hazırlandılar. Kuşlar tam yemleri yerken de tilki kuşların üzerine ördüğü ağları attı. Zavallı kuşlar ne olduğunu bile anlayamadılar. O zamanlar tilkinin attığı yeme fareler de gelmişti. Kuşlar farelerden önce geldiği için ağa kuşlar düştü. Fare içinden düşündü. Dedi ki eğer kuşlar düşmeseydi bu tuzağa ben düşecektim. Ben bu zava

Etkinlik5. Okuduğunuz metinden yola çıkarak deneme türünü aşağıdaki yönergelere göre araştırınız. Deneme Türünün Özellikleri: a.Kişiyi  ve toplumu ilgilendiren her şey denemenin konusu olabilir. b.Deneme yazarı kendisiyle konuşur gibi yazar. c.Dili doğru ve güzel kullanır. d.Düşünce dünyası  geniş ve kendine özgü bilgi birikimine sahiptir. e.Kendi duygularının dışında başkalarının düşüncelerine de saygı duyar. f.Denemeci ele aldığı konuyu samimiyetle anlatır. g.Denemeci, bayağı bir anlatıma inmeden terim ve felsefi kavramların ağırlığından uzak bir tarzı  tercih eder. h.Denemeci, denemenin sonunda kesin bir hükme , bir sonuca varmak amacında değildir. i.Deneme, herhangi bir konuda düşündürücü, öğretici, inandırıcı ve ufuk açıcıdır. k.Deneme çok rahat okunan bir düşünce yazısıdır. l.Deneme yazarı birçok kaynaktan beslenir: Deneme Türünün Türk ve Dünya Edebiyatındaki Temsilcileri DÜNYA EDEBİYATINDAKİ TEMSİLCİLERİ 1.Montaigne 2.Bacon, 3.Voltaire, 4.J.J Roussesau'yu TÜRK EDEBİYATINDAKİ

DOSTLAR BENİ HATIRLASI 5. Dostlukla ilgili bir akrostiş yazınız D ost gibi var mıdır bu hayatta O nun gibi kim yardım eder lişiye S anmayın dostsuz yaşanır bu cihanda T ek dostunuz olsun başınız kalmaz darda L azımsa size dost önce siz bir adım atın U mut ile sevgi ile yaklaşın K i dostluklarınız sonsuza  kadar kalsın DOSTLUK KONULU KOMPOZİSYON Dost, zor anımızda  elimizden tutup bizi kaldırabilecek kişidir. Her insanın hayatında   gerçek bir dosta ihtiyacı vardır. Hem güzel zamanda  mutluluğumuzu paylaşan hem de zor günlerimizde sıkıntımızı hafifletmemize yardımcı olan insanlar  gerçek dostlarımızdır. İnsanın yaşamında  birçok arkadaşı, çevresinde pek çok yakını bulunur. Lakin  bu insanların hepsi dost değildir. Dost dediğin bizi   sever. Dost yanımızda olmasa da varlığını bildiğimiz, yanımızda hissettiğimiz insandır. İnsanın öyle zamanları  olur ki bazen karanlıklarda kaybolur. Tüm dünya üstüne geliyormuş   hisseder, insan  kötü anlarında ne yapacağını bilemez. Lakin  gerçek bir dost

BİR GEZGİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR ? GEZGİNLER NASIL YAŞAR ? BİLDİĞİNİZ GEZGİNLERDEN ÖRNEK VERİN DÜNYANIN GEZGİNLERİ ADLI METİN ETKİNLİK 1. ETKİNLİK  6. Sınıf Başak Yayınları Türkçe Çalışma Kitabı Sayfa 10 Cevabı Söz varlığımızı zenginleştirelim. Gezgin” sözcüğünü düşünelim; — Bir gezginin özellikleri nelerdir? Gezginler nasıl görünürler? ·          Cevap : Bir gezgin bir şeyler bulmaya  meraklıdır. Bir gezgin yeni alanlar  görmeyi, keşfetmeyi yeni kişilerle  tanışmayı arzulayan biridir. Bir gezginin en mühim  bir başka özelliği ise merak duygusunun yüksek oluşudur. Bu özelliği sayesinde her zaman serüvenci  ve genç ruhunu korumaktadır. Gezginler nasıl yaşarlar? ·          Cevap : Gezginler serüvenci  ve özgür ruhlu insandırlar. Onlar çok kitap okur hem de çok araştırır paraya da çok önem vermezler. Onlar için bir şeyler bulma  duygusu yeni yerler kültürler bilme  düşüncesi her şeyden önce gelir. Tanıdığınız, bildiğiniz gezginlerden örnek verebilir misiniz? ·          Cevap : Var. Örneğ

Geleneksel sahne oyunlarımız nelerdir? Bu oyunların özelliklerini açıklayan bir yazı yazınız. Yazılarınızda araştırmalarda elde ettiğiniz notları kullanınız. Sağ  üst ve sol alt köşedeki boş yerlere yazınızla ilgili görseller yapıştırabilirsiniz. Geleneksel Sahne Sanatları, a.Orta Oyunu, Orta oyununun kişileri ve fasılları Karagöz oyunuyla büyük oranda benzerlik gösterir. Oyunun en önemli iki kişisi Kavuklu ile Pişekâr'dır. Kavuklu, Karagöz oyunundaki Karagöz'ün karşılığı, Pişekâr da Hacivat'ın karşılığıdır. Orta oyununda da gülmece öğesi, Karagöz oyunundaki gibi, yanlış anlamalara, nüktelere ve gülünç hareketlere dayanır.   b.Karagöz Oyunu, Bu oyunu aramızda bilmeyen yoktur. Hacivat ‘ ın söylediklerini Karagöz ‘ ün yanlış anlamasına bağlı olarak sürüp gider. Bu oyunda Karagöz ve Hacivat ‘ tan başka tiplemeler de vardır. Ortaya çıkışı çok eskilere dayanır. d.Aşuk Maşuk, e.Meddah Tek kişilik gösteri demektir. Tek kişi havlu ve sopası ile insanları eğlendirmeyi amaçlar. e.Kan

SIFAT TAMLAMASINA 50 ÖRNEK CÜMLE KELİME GRUBU BİÇİMİNDE ÖRNEKLER Güzel  akşam yirmi  soru sarışın çocuk Birkaç  öğrenci başka gün uçan martılar kaç roman her akşam gelecek hafta güzel kız masmavi deniz gezdiğimiz ada nasıl ev CÜMLE ŞEKLİNDE  ÖRNEKLER Akşam  giydiğin  kırmızı  kazağı  nereden aldın? Panoyu   rengarenk balonlarla  süsledik. Orada   birkaç civciv  hayatta kaldı. Bu okul da  güzel hatıralar  yaşadım. Kötü adamlar  olmasa iyiliğin kıymeti bilinmez. Bana da  üç  lahmacun  söyler misin? Bu yapıt   yirminci yüzyıl da yazılmış. Bu cadde deki  kötü  evler, dükkanlar  birbir yıkılacak. Çantamda  leziz börekler, çörekler ve kurabiyeler  taşıyorum. Bu  kot etek  sana çok yakışır. Cem , evin  tek çocuğu dur. Aradığın bilgi  altıncı rafta ki  üçüncü kitab ın içinde olması lazım. Koca yere   iki tane iğde ağacı nı sığdıramadınız. Masmavi deniz  ve  yemyeşil orman ın buluştuğu  büyülü bir yer  burası.