2018 Blogcusu

Bir web sitesi veya Blog sahibisiniz, peki sitenizin trafiğini arttırmak için neler yapıyorsunuz. Özgün bir içerik hazırladınız, yazınızın içeriği dikkat çekici, beğeni toplayacak bir haber paylaştınız vesaire, fakat insanlar size nasıl ulaşacak? Yazdıklarınızdan insanları haberdar etmek, okunmasını izlenmesini sağlamak bir noktada sizin elinizde. Özellikle yeni bir blog hem paylaştığı içeriği hem kendini tanıtmak zorunda olduğundan bu iş daha fazla çaba gerektirecektir. Blog ziyaretçilerinizin oluşturacağı trafik, size doğrudan dönüşüm getirecek ve sonuç olarak web sitenizi sizin için karlı hale getirecektir. Blog sitelerinin, içeriklerini duyurmak için kullanabileceği 15 yöntemi sizler için listeledik. 1. Facebook Grupları Facebook, yayınlarınızı tanıtmak için kullanılan en büyük sosyal medya platformudur. Daha önce Facebook'ta yayınınızı paylaşmış olabilirsiniz, ancak doğru stratejiyi izlememişseniz paylaşımlarınız sonucu sitenize trafik yaratamamış olabilirsiniz. Facebook'u

Instagram, mobil uygulamaların yükselen yıldızı. Facebook, youtube, facebook messenger, google search ve google map ten sonra en çok kullanılan mobil uygulama. İlk 5 uygulama işlevleri açısından değerlendirildiğinde, Instagram, facebook 'tan sonra dünyada en çok kullanılan sosyal medya uygulaması. Instagram nasıl kullanılır: Instagram hem android hem ios üzerinde çalışıyor. uygulamayı apple store veya google playstore dan indirip telefonuna kuran kişiler sisteme mail adresleri veya telefon numaraları ile kaydoluyorlar. Kullanıcılar, mobil telefonları ile çektikleri fotoğrafları ve videoları, hashtag # adlı akıllı etiketler ekleyerek tüm dünyadaki kullanıcılarla paylaşabiliyor. Instagram adı nerden geliyor: Instant camera (hızlı, anlık çekim yapan kamera) ve telegram kelimelerinin birleştirilip kısaltılmaı ile oluşturulmuş. Instagram hakkında rakamların derlendiği bu yazıda merak edilen pek çok istatistik yer alıyor. Instagramı kaç kişi kullanıyor, yaş ve cinsiyet dağılımı nedir,

Pek çok çalışan pazartesiden cumaya kadar, iş başlangıç ve bitiş saatleri itibarı ile klişe bir çalışma temposu yaşıyor. işlerin yoğun ya da sakin olduğu farklı günler yaşanabiliyor ama her sabah aynı saatte kalkıp aynı saatte işbaşı yapmak gerekiyor.   Hafta sonu, seyahat programları, sosyal aktiviteler, gündüz saatlerini değerlendirebiliyor olmamız, gece geç saatlere kadar sürebilecek programlar ve ertesi sabah dilediğimiz saatte kalkabiliyor olmamız sebebi ile ruh halimizi tamamen değiştiriyor. Hafta sonu 2 günlük özgürlük. Tamda bu keyfi ruh haline alışmışken hele de geç kalkılmış ve geç yatılmış bir Pazar gününün ardından, pazartesi sabahı, uykuya doymadan alarm sinyaliyle uyanmak! Pazartesi sabahları uyanılan ilk dakikalar savunma mekanizması harekete geçer, ilk tepki alarmı ertelemek olabilir, 5 dakika ve 5 dakika daha. Bugün işe gitmesem diye içinden geçiren, aklından hastalık mazeretleri ve uygun senaryolar türeten sadece senmisin, hayır. Bu psikolojik direnişin bazen fiziksel

Yeni bir iş kuruyorsanız veya kişisel bir girişiminizi tanınır hale getirmek istiyorsanız yapmanız gereken en doğru hamle girişimci olarak kişisel markanızı oluşturmaktır. İşinizin pazarlama ve satış kısmı ister internet mecrasında ister bir işyerinde isterse sahada pazarlama yöntemleriyle yürütülüyor olsun, sonuçta iş yapabilmenizin tek yolu, bilinir olmak ve bilinirliğinizi olumlu bir imaj çerçevesinde hızla arttırmak, markalaşmaktır. Kişisel girişiminizi markalaştırmak için atılacak doğru adımlar: 1. Güven oluşturun. İnsanlar sizinle iş yapmayı, firmanızla iletişime geçmeyi düşündüklerinde öncelikle web sitenizi, sosyal medya kanallarınızı ve sizinle iş yapan sizi tanıyan çevreleri araştırmak isteyeceklerdir. Kişisel bir markaya sahip olmak, sizi çevrimiçi olarak kolayca bulabildikleri, sizi karşılamadan önce bilgilendirebilecekleri ve sizi rakiplerinden ayıran neyi öğrenebilecekleri anlamına gelir. İsminiz markanız olacaksa kendi web siteniz olması, tercihen alan adı olarak tam adı

Google AdWords'te 2017 nisan itibarı ile yaşanan değişiklikler, kampanyalarınızı optimize etme şeklinizi önemli ölçüde değiştirecektir. Özellikle, görüntüleme dönüşümlerini (VTC - view-through conversions) etkiliyen değişiklikler yapılldı. Bu, çoğu Google reklam vereninin duymadığı aşırı teknik bir şey gibi görünebilir, ancak aslında her ölçekteki kampanyalar için anlaşılabilir ve yararlı değişiklikler yapıldı. Konuyla ilgisi olanlar “Google adwords dönüşümün” ne olduğunu bilir ama kısaca açıklamak gerekirse (Dönüşüm izleme: bir müşteri bir ürünü satın alıp almadığını, bülteninize kaydolup kaydolmadığını, işletmenizi aradığını veya uygulamanızı indirip indirmediğini, bir müşterinin reklamlarınızı tıklamasından sonra neler olduğunu size gösteren ücretsiz bir araçtır.) İnsanlar web sitenizden bir şeyler satın alır veya bir form doldururlar - Google AdWords bunu bir dönüşüm olarak görür. Konuyu daha da basitleştirecek olursak, her dönüşüm, bir ürün satın alımıdır. Görüntüleme dönüşümü

İnsanlar artık, masaüstü bilgisayarlarının aksine telefonlarıyla internet kullanma eğiliminde. Dolayısıyla  mobil pazarlama, firmalar için artık, pazarlama kanalları arasında katkı sağlayan bir seçenekten çok, bir öncelik haline gelmiştir.  Küçük işletmelerin, muhtemel müşteri kitlesi ile aralarında mobil etkileşimi nasıl kuracağını ve optimize edeceğini öğrenmelerinin zamanı  geldi. Bu makalede, dikkat etmeniz gereken 7 mobil eğilimi tartışacağız. 1. Müşterilerinizle kurulan mobil iletişimi doğru planlayın Akıllı telefon kişisel, neredeyse kutsal bir nesne haline geldi. Cep telefonu kullanıcılarının yarısı için, yatmadan önce gördükleri son şey cep telefonları ve sabah yine telefonları ile uyanıyorlar. Sonuç olarak, müşterinize telefonuna atılacak bir mesaj veya bir uygulama üzerinden ulaşmak başlı başına strateji gerektiren bir süreçtir. Kullanıcılar sizden kısa mesaj almayı seçtiyse, notlarınızı veya e-postalarınızın içeriğinin onların beğenisine hitap edecek şekilde tasarlanmış old