2018 Blogcusu

YAZ MEVSİMİYLE İLGİLİ   KOMPOZİSYON            Yaz mevsimi ilk   başta öğrenciler olmak üzere çoğumuz için tatil anlamına geliyor. İnsanlar  aylardır yazın gelmesini bekliyor. Çünkü kış insanın içini sıkıyor  ve insanda olumsuz duygulara vesile  oluyor. İşe, okula soğuk günlerin bir an önce   geçmesini dileyerek giden bizler   sonunda istediğine kavuşmak üzereyiz.             Kıştan sonra güneş doğayı  iyiden iyiye canlandırıyor. Hava ısındıkça yazın yaklaştığını da bizler iyiden iyiye   hissedebiliyoruz. Okullar yazın tatil olduğu için öğrenciler 3   ay sürecek uzun   tatile girerler. Akrabalar, arkadaşlar ile çokça  zaman  geçirme fırsatı yakalayan öğrenciler bu zaman    içerisinde kendilerini geliştirmeye de değer  vermelidir. Değişik  işlere  katılmak ya da  deniz kenarında dinlenir iken bunu bir fırsata çevirip kitap okumak bizim  gelişiminize katkı  sağlayacaktır. Tarihi yerleri dolaşmak , doğa kamplarına gitmek bizler  için farklı  ve güzel bir etkinlik  olabilir. Havalar ısınac

MEDYANIN NEDEN DÖRDÜNCÜ GÜÇ OLDUĞUNU AÇIKLAYAN YAZI YAZINIZ İnsanlar çevresinde olup bitenleri anlama için basını takip ederler. Etkili bir basın organı çok önemli bir güç konumundadır.  Çünkü basın insanları yönlendiren en etkili araç konumunda bulunur.  Medya sayesinde insanlar tüm dünyadaki gelişmelerden haberdar olurlar. Etkili bir medya gücü aynı zamanda ait olduğu ülkenin tanıtılması içinde çok önemli bir avantaj konumunda bulunmaktadır. Hal böyle olunca da bazı durumlarda medya toptan tüfekten dahi etkili bir güç konumuna dönüşür. İnsanların etrafında  olup bitenleri duymak, anlamak ihtiyacıyla birlikte basın denen kavram  ortaya çıkmıştır. Demokrasinin gelişimi ile birlikte ise büyük kitle hareketleri değer  kazanmış, bu büyük kitlelerin harekete geçmesi ile günümüzde olduğu gibi geçmişte de basın değerli  bir güç olmuştur. Küçümsenmeyecek derece etkili olan   güçten, Avrupa’da olduğu gibi, Osmanlı İmparatorluğu’nda da insanlar  çekinmiş, bu gücün kendi çıkarları için yayın yap

Kıta Avrupası'nın ekonomik krizi neredeyse on yıl önce başladı. Sonrasında yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeler neticesinde Avrupa Birliği'nin geleceği tartışmaya açıldı. Yunanistan'ın kriz döneminde euro bölgesinden çıkma ihtimalinin belirmesi ve Birleşik Krallığın AB den ayrılmayı bir halk oylaması ile kabulü, blokta oluşan çatlakların kopan parçalara dönüşmesinin adımları oldu. AB ye karşı olanlar artık birliğin dağılma sürecine girdiğini düşünüyor. Sloganları ve propagandaları, AB dağılacağının kesin olduğu sadece zamanın belirsizliği yönünde. Tüm siyasi oluşumlarda olduğu gibi, Avrupa Birliği tarihin belli bir sürecini kapsayacak anlık bir yapıdır. Bir gün, diğer varlıklar tarafından değiştirilmek üzere ortadan kaybolacak ya da bugünkü Avrupa Birliği'nden çok farklı bir oluşuma dönüşecektir. Bu dönüşümün ne zaman gerçekleşeceğini veya sürecin ne kadar süreceğini tam olarak bilmek imkansızdır. Bununla birlikte, yeni Avrupa'nın nasıl gelişeceğine ve belki de, da

Başarının sırrı nedir sorusuna lider yöneticiler tarafından verilen tipik yanıtlardan biri, dinlemektir Başkalarının yol haritalarını başarı hikayelerini ve tavsiyelerini dinlemek. Evet, lider olmak ciddi bir öğrenme sürecini gerektirir ve çoğu zaman size ilham verecek, akıl verecek, mentor vazifesi görecek insanlara ulaşmanız ve birinci ağızdan onlardan bir şeyler duyabilmeniz mümkün olmayacaktır. Bu sebeple. Başkalarının, hele de ciddi başarılara imza atmış kişilerin hikayelerini onlardan dinlemenin en hızlı ve ulaşılabilir yolu kitap okumaktır diyebiliriz. Yöneticiler ve yönetici adayları için, liderlik kavramını pekiştirecek 10 farklı eser aşağıda listelenmiş ve birkaç cümle ile ifade edilmiştir: 1. "Meetings Suck," by Cameron Herold Herkes işe yaramaz toplantılardan nefret eder. Katılımcılar, ne yapacaklarını veya ne söylediklerini gerçekten bilmiyorlar veya konuşulan her şeyin birbirinin tekrarı ve zaman geçirmekten ibaret olduğunu düşünüyorlarsa toplantı yapmanın bir g

Uluslararası ticarette devletlerin birbirlerine uyguladıkları tarifeler dışında, tarife kapsamında olmayan fakat ticareti kısıtlayıcı bir takım kurallar içeren uygulamalara rastlanır. Ticari olmayan engeller arasında kota, ambargo, lisanslama, standartlar ve ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilen çeşitli yöntemler yer alır, büyük ve gelişmiş ekonomiler tarafından sıkça kullanılır.  Ticari olmayan engeller, bir ülkenin kendi ekonomisini korumak ya da diğer ülkenin ekonomisi üzerinde etkİli olabilmek amacıyla, aralarındaki ticaret dengesini yapay yöntemlerle düzenlemeye ve ticaret miktarını kontrol etmeye yönelik yöntemler içerir. Ticari olmayan engeller, uluslararası ticarette genellikle malların ve hizmetlerin bulunabilirliğine ve ülkelerin ihtiyaç düzeylerine bağlı olarak uygulanır.  Örneğin kendi ülkesinde bulunabilir bir mal için mevcut tarifelerle ithalatı engelleyemeyen ülkeler bir takım sınırlamalar ve kurallar koyarak ithalatı zorlaştırır veya tümüyle durdurur. Genel olarak, ulu

İhracat aşaması, öncelikle ihracatçı firmanın, ihracat için gerekli gümrük beyannamesinin, konşimento veya benzeri taşıma evrağının, menşe ve benzeri evrakların  oluşturulmasını sağlayacak bilgileri gümrük müşavirine, fatura ve paket listesi ile beraber iletmesi ile başlar. Adım adım ihracat süreci: 1.  Gümrüğe sunulacak belgelerin hazırlanması ve gümrük müşavirine iletilmesi. 2.  Gümrük müşavirinin kontrol ve düzenlemesi sonrasında evrakların çıkış gümrüğüne verilmesi. 3.  İhracatı yapılacak malın, tek tip gümrük beyannamesine uygunluğunun tespiti için muayenesi. a) İlgili gümrük idaresinde beyanname üzerindeki bilgilerle belgeler karşılaştırılır ve bu aşamada ihraç konusu malın muayenesi ve yüklenmesi için ilgili belgeler muayene memuruna verilmektedir. b) İhraç konusu malların bulunduğu yere gidilerek, beyannamede belirtilen hususlara uygunluğunun tespiti için muayene işlemi yerine getirilmektedir. 4.  Muayene işlemi tamamlandıktan sonra malın karayolu taşımasını yapacak araca yük

İSTEDİĞİNİZ BİR KONUYLA İLGİLİ ELEŞTİRİ YAZISI YAZINIZ Konu: Eskici adlı hikaye eleştirisi         Hepiniz bilirsiniz herhalde Refik Halit Karay ‘ ın Eskici adlı öyküsünü. Bilmiyorsanız bir hatırlatma yapalım: Hasan adlı küçük çocuğun anne ve babası ölünce konu komşu onu gemiye bindirip Arap yarımadasına gönderiyor.          Tabi orda Hasan adlı çocuğun bir akrabası onu karşılıyor ve Hasan ‘ ın orda yaşadığı zorlukları anlatan çok güzel bir öykü.       Dil konusunda yazılmış en güzel öykü denebilir buna. Çünkü bir dil gurbeti ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Dil ile ilgili sayfalarca yazılacak ansiklopediye değer bu üç beş sayfalık öykü. Bu öyküde ortam o kadar güzel anlatılıyor ki okuyan herkes kendini bir an olsun o küçük çocuğun yerine koyuyor. Onun yaşadığı zorlukları bir an olsun yüreğinin derinliklerinde duyuyor. Keşke Refik Halit,  bu hikayenin devamını da yazmış olsaydı. En çok Hasan ‘ a ne olduğunu merak ediyorum sonrasında. Acaba o küçük yürek özlemini çektiği yurduna kavu

İNSANLARIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA SAHİP OLMASININ ÖNEMİYLE İLGİLİ KOMPOZİSYON İnsanların en önemli görevlerinden birisi kendini yönetecek olanları seçmektir. Bunun içindir ki oy kullanmak her şeyden önce  bizlerin vatandaşlık vazifesidir.  Hepimiz biliyoruz ki bizi yönetenlerin  halka  karşı  olduğu gibi, milletin de devlete karşı bazı  sorumlulukları  bulunur ve bu görevlerin başında da rey  kullanmak vardır. Oy kullanmak ülkenin   içerisinde yaşadığı devlet yönetiminde söz sahibi olabilmesinin n önemli   yoludur. Halkın kendi gidişatını  kendisinin belirlemesidir. Dolayısıyla da çok büyük değer taşır. Aynı şekilde sağlıklı gerekli özellikler taşıyan herkes de ülkeyi yönetmek için talip olur.  Demokrasi ile yönetilen insanlarda  milletin  sözü geçerlidir ve oy kullanmak da demokrasinin   en öenmli aracıdır. Demokrasiler insana eşit mesafede    yaklaşır ve insanı birbirinden ayırmaz. Misal  olarak  seçimleri düşündüğümüz zaman herkesin  oyu da aynı öneme  sahiptir, yani fakirin oyu

MEVSİMLERLE İLGİLİ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİMİ ANLATAN KOMPOZİSYON Mevsimler, üzerinde yaşadığımız Dünya’nın hareketinin sonucudur. Dünya çok  büyüklükte olan ama evren için bir nokta kadar boyutlarda hareket eden Güneş’in etrafında döner de  durur. Bunun sonucunu ise  insanlar toplar. Mevsimler oluşur ve bizim hayatımız  şekillenir. İlkbaharda, o güzelim çiçekler tomurcuklanır. Gökyüzü giderek mavileşir. Sular durulur. Yağmur ince ince yağsa da bizi sırılsıklam yapmaz. Bahar, ilk kez tüm  varlıkları kuşatır. Süresi belli gibidir. Üç ay, hem ısıtır, hem üşütür. Yazı haber verir. Bizlere kışı özletir. Yazın,   yaşam bizim için daha da  renklenir. Çiçekler açar, ağaçlar yemyeşildir. Farklı farklı canlıların sesleri kulaklarda duyulur . Gökyüzü mavidir. Denizler sımsıcak olur. Yazları sıcak geçer. Isınırız. İçimiz ısınır. İnsanlığımız da  ısınır. Sevmek, yaza ait bir kavram değildir fakat  sevmek de ısıtır. Mevsimler, bize armağandır. Sonbahar, elveda mevsimine benzer. Yapraklar dökülür. Yeşil