geleneksel sahne oyunları nelerdir bu oyunların özelliklerini açıklayan yazı yazın

Geleneksel sahne oyunlarımız nelerdir? Bu oyunların özelliklerini açıklayan bir yazı yazınız. Yazılarınızda araştırmalarda elde ettiğiniz notları kullanınız. Sağ  üst ve sol alt köşedeki boş yerlere yazınızla ilgili görseller yapıştırabilirsiniz.
Geleneksel Sahne Sanatları,

a.Orta Oyunu,

Orta oyununun kişileri ve fasılları Karagöz oyunuyla büyük oranda benzerlik gösterir. Oyunun en önemli iki kişisi Kavuklu ile Pişekâr'dır. Kavuklu, Karagöz oyunundaki Karagöz'ün karşılığı, Pişekâr da Hacivat'ın karşılığıdır. Orta oyununda da gülmece öğesi, Karagöz oyunundaki gibi, yanlış anlamalara, nüktelere ve gülünç hareketlere dayanır. 

b.Karagöz Oyunu,
Bu oyunu aramızda bilmeyen yoktur. Hacivat ‘ ın söylediklerini Karagöz ‘ ün yanlış anlamasına bağlı olarak sürüp gider. Bu oyunda Karagöz ve Hacivat ‘ tan başka tiplemeler de vardır. Ortaya çıkışı çok eskilere dayanır.

d.Aşuk Maşuk,

e.Meddah

Tek kişilik gösteri demektir. Tek kişi havlu ve sopası ile insanları eğlendirmeyi amaçlar.

e.Kantoyu içeren Geleneksel Ramazan Eğlenceleri’dir.

Geleneksel Sahne Sanatlarına emek veren kişiler ,   ister komedi, ister trajedi olsun, oynadıkları yapıtları , oyunlarını sergiledikleri zamana, ortama ve seyircinin özelliklerine göre değiştirirler.
 Bazen oyunun konusu dahi  hiç düşünülmeden halkın sevip tutacağı bir ad bulunur ve ilan edilir. Ancak bu ilanlardan sonra sahnede konunun nasıl işleneceği, kimin ne görev üstleneceği oyunu yöneten tarafından yalnız  ana çizgileriyle belirtilir ve oyunun akışı içinde yeri ve zamanı geldiğinde metne bağlı kalmaksızın Doğaçlama roller oynanır. Bu türe aynı zamanda Doğaçlama  Tiyatrosu da denir.
Tuluat  tiyatrosunda vazgeçilemeyen başka bir özellik de kantocuların söylediği kantolardır. Bunlar şarkılar ile  oyuna renk kattıkları gibi, aynı zamanda çıktıkları oyunlarda da bazı rolleri üstlenirler. Böylece müzik rengi de eser içinde yerini almış olur. özellikle Ramazan günlerinde, Osmanlı’nın son dönemlerinde, İstanbul şehri halkının tek eğlence ve zaman  geçirme yeri olan Direklerarası’ndan da bahsedilmelidir. Direklerarası, yaklaşık 150-200 yıl öncesinde bugünkü Şehzadebaşı mahalinde, özellikle Ramazan aylarında halkı eğlendirmek amacıyla, adından da anlaşılacağı gibi boş alanlara dikilen direklere gerilen çadırların ortasında yapılan eğlencelere verilen isimdir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yürekdede ile padişah kitabının kısa özeti

korkusuz kaptanlar kısa kitap özeti

küçük lord kitabının kısa özeti