2018 Blogcusu

ÖĞRETMENİNİNİZİN ATATÜRKLE İLGİLİ OKUDUĞU ANIYI KENDİ CÜMLELERİNİZLE YENİDEN YAZARAK METİN OLUŞTURUNUZ Atatürk kişilik özelliği olarak hiçbir zaman umutsuzluğa düşmezdi. Onun yaşamında umutsuzluk denen bir şey yoktu. Her zaman onun olaylara karşı bir çözüm önerisi vardı. Zmanın birinde ona gelip silah ve cephane yok , dediler. O ise yine umutsuzluğa düşmeyip bulunacak ve bulunmalıdır da demiştir. Bu durum da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün hiçbir zaman umutsuzluğa yer vermediğinin en büyük göstergesi durumundadır.  ATATÜRK’TEN BAŞKA ANLILAR Yaşamı boyunca insanlığın huzur ve mutluluğunun tesis edilmesi için büyük çaba sarf edilmesini isteyen Atatürk, insana ve insanlığa büyük değer vermiştir. Her insanın huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamasını, insanlık adına herkesin üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmesini arzu etmiştir. O, bu konuda bir çok örnek davranışlarda bulunmuş, toplumun ve belirli görevlerde bulunan kişilerin bu hususta son derece dikkatli olması gerektiğini ifade

3. ETKİNLİK OKUDUĞUNUZ METİNDEN HAREKETLE MİLLİ KÜLTÜR VE MİLLİ AHLAK  KAVRAMLARINI TANIMLAYINIZ. MİLLİ KÜLTÜR: Bir millete ait olan maddi ve manevi değerler bütününe milli kültür denir. Milli kültür ün içine o millete ait olan dili , tarihi , atasözler , gelenek ve görenekleri vb girer. MİLLİ AHLAK: Bir toplulukta yaşayan kişilerin  ve grupların hayatını düzene koyan yaygın, genel davranış biçimidir. Milli terbiye milli ahlakı oluşturmak ve kazandırmak için yapılan milli eğitim ve öğretim etkinlikleri  demektir. Kendimize özgü örf ve adetlerimiz, ahlak ve terbiye anlayışlarımız bizi diğer uluslardan  ayıran özelliklerimizdir.  MİLLİ KÜLTÜR KOMPOZİSYON Bіr ulusun  kültürü uzun yıllar b oyun ca nesilden nеsilе aktarılarak oluşur. Her kişi  іçіndе yaşadığı kültürün unsurlarını bеnimsеyеrеk uygulаmаyа dеvam eder ve   kültürün devаmlılığı olur . Mіllі kültür оlmadan bіr toрlumun var olabilmeѕi mümkün değildir. Çünkü bu   , kutlama vе gelenekler hem tоpluma toplum olmа bilinci aşılar iken

TÜRKÇE OLMAYAN KELİMELRLE İSİMLENDİRİLMİŞ DÜKKAN VE ALIŞVERİŞ MERKEZİ İSİMLERİNİ YAZINIZ LCW PRİME MALL ALIŞVERİŞ MERKEZİ SHOWROOM EFENDY DÜKKAN PEROS TUHAFİYE ULTRA BAKKAL RODİ MOOD SCREEN GÖZLÜKÇÜ OKYANUS MARKET FİZY TUHAFİYE FİSCH MERKEZİ KONU İLE İLGİLİ KOMPOZİSYON a.Dil hassasiyeti bir ülkenin sahip olması gereken en önemli hassasiyetlerden biridir.   b.Çünkü tarihteki birçok olay göstermiştir ki dilini unutan uluslar yaşama imkanı bulamıyorlar. c.Biz de yolun başındayken bu konuda önlemimizi almalıyız. d.Çünkü Türk demek Türkçe demektir. e.Dünya sürekli ilerlemekte  ve gelişmektedir. f.Gelişmekte olan dünyada toplumlar arası iletişim  de her geçen gün artmakta ve bu etkileşim sonucunda diller de diğerlerinden  etkilenmektedir. g.Bir dilin gelişip yeni sözcüklere  sahip olması güzeldir lakin   bu etkilenme taklit ve özenti biçiminde  gerçekleşiyorsa bu durum dile yarar sağlamaz aksine zarar verir. h.Günümüzde bilhassa  gençler arasında yabancı kelimelere  karşı bir özenti görülmek

TÜRKÇE KARŞILIĞI OLDUĞU HALDE KULLANILMAYAN TERİMLERİ ARAŞTIRINIZ AKTİVASYON : ETKİNLEŞTİRME ALTERNATİF : SEÇENEK SABOTAJ : KUNDAKLAMA SKOR BOARD : SONUÇ TAHTASI TERCÜME : ÇEVİRME, ÇEVİRİ ARGÜMAN: DEĞİŞKEN BANLAMA: YASAKLAMA KANVAS: TUVAL RESTORASYON: ONARIM, YENİLEME REZİDANS : KONUT TRAJEDİ : AĞLATI KONU İLE İLGİLİ NOTUMUZ Dünya sürekli ilerlemekte  ve gelişmektedir. Gelişmekte olan dünyada toplumlar arası iletişim  de her geçen gün artmakta ve bu etkileşim sonucunda diller de diğerlerinden  etkilenmektedir. Bir dilin gelişip yeni sözcüklere  sahip olması güzeldir fakat  bu etkilenme taklit ve özenti biçiminde  gerçekleşiyorsa bu durum dile yarar sağlamaz aksine zarar verir. Günümüzde bilhassa   gençler arasında yabancı kelimelere   karşı bir özenti görülmektedir. Gerek gündelik   hayatta gerekse sosyal medyada gençler yabancı sözcükleri   kullanarak sözde gelişmiş kültürlerini göstermeye çalışmaktadırlar. Dışarıya   çıktığımızda yabancı     tabelaları, konuşan insanlara kulak kabart

İÇİNDE TIRNAK İŞARETİ İKİ NOKTA VE UZUN ÇİZGİ GEÇEN BİR PARAGRAF OLUŞTURUP YAZIZNIZ. Bilim bir ulusun kalkınması için en önemli ögelerden biridir. Bilime önem vermeyen milletler gerekli kalkınmayı yapamaz. Bunun için Mustafa Kemal Atatürk bilime çok önem vermiştir. Bir gezi esnasında yanına biri gelerek : _ Paşam neden bilime bu kadar çok önem veriyorsunuz? Diyen birine Mustafa Kemal :’’ Hayatta en hakiki mürşit ilimdir .’’ Demiştir. Bireysel ile  toplumsal olaylara mantıklı çözümlerin üretilmesindeki tek yol bilimi kullanmaktır. Bilimsel düşünce ve inceleme  yöntemlerinin uygulanması toplumları yenilikçi kılar. İnsanlar bilimsel düşünme azlığı  yüzünden diğer milletlerden geri kalır. Sorunların oluşması   ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirir. Karmaşa ortamı oluşur. Bilim   yaratıcılığın ürünüdür. Yaratıcılık da hayal gücü ve düşünceyle ilgili bir kavram olduğuna göre bilim kişinin  duygularında başlar diyebiliriz. Bilimsel gerçekler insan bunu ortaya çıkartmadan önce

ZARF FİİLLER CÜMLEYE HANGİ ANLAMLARI KATAR? Zarf fiiller cümleye zaman ve durum anlamı katarlar. Bunun için aşağıdaki örnekleri inceleyebilirsiniz Köy yolunda çamurlara  bata çıka  ilerliyoruz. (durum) Hastanın başında  nöbetleşe  bekliyoruz. (durum) Bugün dersimiz bire on  kala  bitiyor. (zaman) Uçağımız sekizi çeyrek  geçe  kalkacak. (zaman) Masadan  kalkıp  yanımıza geldi. (durum) Yaşlı kadın  durup durup  ağlıyordu. (durum) İki çocuk  gülerek  bize bakıyordu. (durum) Ağacın dalı  çatırdayarak  kırıldı. (durum) Akşam  olmadan  işlerimizi bitirdik. (zaman) Hiçbir yere  uğramadan  buraya gelin. (durum) Bu işte karşılık beklemeksizin çalışıyordu. (durum) Bu zor durumda hiç düşünmeksizin karar verdi, (durum) Arabamız  ilerledikçe  köyleri bir bir geçiyoruz. (zaman) Okulumu  gördükçe  çocukluğum aklıma gelir. (zaman) Zil  çalınca  hepimiz dışarı çıktık. (zaman) Film  başlayınca  bütün seyirciler sustu. (zaman

YAKINMA BİLDİREN CÜMLE NEDİR? YAKINMA BİLDİREN CÜMLELERE ÖRNEKLER Yakınma bir durumdan dolayı şikayet etmek demektir. Bu şikayet karşısındaki bir kişiye olabileceği gibi kendi kendine söylenme biçiminde de olabilir. Aşağıdaki örnekleri inceleyelim. a.Nerede   davranacağını bir öğrenebilse. b.İnsanlar hâlâ uğradıkları haksızlıklara ses çıkarmıyor.   c.Onlar benim sözlerime kulak asmazlar ki. d.Çevreyi koruma konusunda büyükler küçüklere   örnek olmak yerine kötü örnek oluyor. e.Hadi perdelerimizi açtık diyelim;   destek görmü­yoruz ki devam edelim. f. Bir de konuşurken olayları abartmasa. g.Nice ünlü yapıtı okumamış aydınlar var. h.Onlar benim sözlerime kulak asmazlar ki. i.Sanki şimdiye kadar, gerektiği gibi çalıştı da. j.Sabahtan akşama kadar   bilgisayar la oynuyorsun! k.Defalarca hatırlatmama rağmen, toplantıya yine gelmediniz! l.Sanki şimdiye kadar, gerektiği gibi çalıştı da.   m.Bir de konuşurken olayları abartmasa…  n.Ders çalış diye defalarca söyledim; ama söz dinletemedim.  o.

TARTIŞMACI ANLATIM NEDİR? TARTIŞMACI ANLATIMA ÖRNEK PARAGRAFLAR Tartışmacı anlatım bir düşünceye karşı çıkıldığı , onun olumsuz yönlerinin savunulduğu anlatım biçimidir.  Bu anlatım biçimi sözlü anlatımda olan tartışmanın yazıya uyarlanmış haline denir. ÖRNEK: Bizde anlam ve   özelliği anlaşılmayan mesele­lerden biri, belki de başlıcası  ele ştiridir. Eleştiri­yi basit bir   şeymiş  gibi g örmek hemen hepimize ait  bir kusurdur, içimizden biri herhangi bir ko­nuda söz söylediğinde hemen: "Eleştiri yapıyo­rum!" der. Bu anlayış  yanl ıştır ve düzeltilmesi gerekir. Oysa eleştiri   öyle sıradan bir   şey değil, sanatkârların   yardımcısıdır. Eleştir­men de seçkin bir insandır ve herkesten daha iyi bilir, daha isabetli görüşlere sahiptir. Sanat için, eser için duygularını  d üşüncelerine feda eder. ÖRNEK: Kentle şme uzmanları, bizi biz yapan değerlerin     yaşadığı  ve hen üz yozlaşmadığı, kentlileşmediği   şehirlerin de olduğunu   öğrenmelidir. Si­vas, Erzurum gibi   şehirlerimiz

EKSİLTİLİ CÜMLE NEDİR? EKSİLTİLİ CÜMLEYE ÖRNEKLER Özellikle yüklem olmak üzere herhangi bir öğe   anlatıdan düştüğünde eksiltili cümleler oluşur. Aşağıdaki eksiltili cümle örneklerini dikkatle inceleyelim: 1.Haydi gençler  bize (gidelim).  2.Ev yapacaksan tuğladan (yap), kız alacaksan Muğla’dan (al).   3.Aba vakti yaba   yaba vakti aba... (al) 4.Bağ bayırda   tarla çayırda... (olmalı) 5.incir babadan   zeytin dededen... (kalmalı) 6.Bir anaya bir kız   bir kafaya bir göz... (yeter) 7.Azıcık aşım   kaygısız başım... (olsun) 8.Kiminin parası   kiminin duası... (makbuldür) 9.Berberin solumazı   tellağın terlemezi   kahvecinin söylemezi... (iyidir) 10.Tarlayı taşlı yerden, kızı kardeşli yerden (alma). 11.Ona öyle bir baktım ki... 12.Adam içeri bir girdi ki... 13."Karşımızda geniş ve yemyeşil bir ova... 14.Onun tam ortasında küçük ama çok güzel bir göl..." 15.Pencerenin perdesini havalandıran rüzgar…(var) 16.Sokağın ilerisinde benimle konuşmak için bekleyenler… 17.Bu sıcak havada,

YAN CÜMLECİK NEDİR YAN CÜMLECİKLE İLGİLİ ÖRNEKLER Kesin  bir yargı bildirmeyen   temel cümlenin bir öğesi halinde  bulunan ve kendi içinde   tamamlayıcı öğeler de alabilen söz öbeğine yan cümlecik denir. Yan cümleler 2 farklı  şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle yapılır.   Aşağıdaki örnekleri dikkatle inceleyelim: Aşağıdaki örneklerde temel cümle grubu kırmızı ile yan cümle grubu ise yeşil rengi ile gösterilmiştir. Perşembe  onu   yürüyünce görmemiştim. (yan cümle zt görevinde kullanılmış) Akşam  olduğu için göz gözü görmüyordu. (yan cümle zt görevinde kullanılmış) Benim uzun süredir aradığım dergi   bu değildi. (yan cümle özne görevinde kullanılmış) Seni aramayanı sen de aramamalısın. (yan cümle nesne görevinde kullanılmış) Annemin  bana anlattıklarını anlamıyor değilim. (yan cümle nesne görevinde kullanılmış) Bu durumun  sonunun böyle olacağını bilemezsin. (yan cümle nesne görevinde kullanılmış) Kasabadan  Ankara'ya gelmeyi o da istemiyor değil. (yan