Kayıtlar

Gündem Yazıları etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Harf İnkılabı Yapılmamış Olsaydı?

Resim
Bu günlerde üzerinde oldukça tartışılan bir konu olduğunu düşünüyorum. Bazı dindar çevreler(!) Harf İnkılâbı ile birlikte yani Latin harflerinin gelmesiyle birlikte Arapça'nın unutturulduğu , Kur'an-ı Kerim'in öğrenilmesinin güçleştirildiği iddia edilmektedir. İlk önce Harf Devrimi neden yapıldı buna bakmalıyız. 1 Kasım 1928'de, daha Önce Türkçe'yi yazmak için kullanılan Arapça harfler yerine Lâtin harfleri , Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere yer vererek Türk harfleri adı ile 1353 sayılı kanunla kabul edilmiştir. Harf İnkılâbı yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine yeni Türk harflerinin alınması demektir. Arap harfleri, Arap diline çok iyi uymakla beraber, Türk dili için yetersiz ve elverişsizdi.Telafuzlar komik ve zor oluyordu. Türkçe, Arap harfleri ile kolay yazılıp okunamıyordu. Konuşulduğu hâlde yazılamıyor, yazıldığı gibi okunamayan bir yazı dili söz konusuydu. Okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern eğitim ve öğretimin gerçekleşme

İnternetteki Bilgi Kirliliği ve Üzerimizdeki Etkileri

Resim
İnternet şüphesiz ki çağımızın en büyük icatlarından birisidir.Neredeyse her anımızda internet var. Eğlence amaçlı , vakit geçirmek için kullandığımız internet bir yana artık iş dünyasının dahi vazgeçilmezi olmuştur. İşyerlerimiz de yazışmalar için , iletişim için interneti kullanırız değil mi? Bir çok kolaylığı da beraberinde getirmiştir. İş arayan bir kişi eskiden bütün gazeteleri kontrol ederdi kendine göre bir iş bulabilmek için , iş verenler gazetelere , iş yeri dükkanlarının camlarına ilanlar verirdi işçi bulabilmek için halbuki şimdi  iş arayan içinde işçi arayan içinde herşey bir tık kadar kolay... İnternetin bir başka yönünü , bilgi alış veriş özelliğini düşünürsek , internetin kullanılmaya başladığı günden bu güne uçsuz bucaksız dev bir ansiklopedi diyebiliriz. İnternet kirliliği belki yanlış bir tabirdir İnternetteki bilgi kirliliği demek daha doğru olabilir. Doğru zamanda doğru şekilde kullanıldığında insanlık için çok faydalı olan internet bilinçsiz ve menfaatçi kullanıcıl

14 Kasım 1944 Ahıska Türklerinin Sürgünü

Resim
Belki Ahıska Türklerinin kim yada ne olduğunu bilmeyenler dahi vardır. Bu makalenin amacı günün anlam ve önemini belirtmekten ziyade insanlara Ahıska Türklerini hatırlatmak/tanıtmaktır. Ahıska Türkleri Gürcistan'ın Mesheti bölgesinde yaşayan Müslüman Türk Nüfusunun adıdır. Rusya Ahıska Türklerinin yaşadığı bu bölgeye Meshetya , Ahıska Türklerine ise Meshet Türkleri diye hitap eder. 1944 yılında Stalin'in ''Karadeniz Kıyılarını Türkler'den Temizleme Operasyonu'' dahilinde Türkler sürgün ediliyordu. Bu sürgünlerden Ahıska Türkleri gibi Kırım Tatarları'da etkilenmiştir. 14 Kasım 1944 günü Stalin'in bizzat emri ile ki bu emir Rusya'da bulunan Sovyetler Birliği arşivlerinden belgelendirilmiştir , 2 saat gibi kısa bir sürede tren vagonlarına doldurularak gidecekleri yere kadar inmemeleri şartı ile Orta Asya'ya Kırgızistan,Kazakistan,  Özbekistan ve Sibirya'ya yerleştirilmişlerdir. Bu yolculuk esnasın yaklaşık olarak 400.000 civarında olan Ahısk

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi

Resim
TURAN İÇİN ATILAN İLK ADIM... HER ÜLKENİN ÖZ BAYRAĞI VAR ELBET AMA BU BAYRAK TÜRK BİRLİĞİNİN BAYRAĞI,AVRUPA BİRLİĞİNDE OLDUĞU GİBİ... HAYIRLI OLSUN... Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye`nin oluşturduğu Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) bayrağı kabul edildi. Bilindiği üzere Türk Konseyi`nin Sekretarya sına Dair Ev sahibi Ülke Anlaşması`nda ortak bayrak konusuna da değinilmiş ve “Türk Konseyi bayrağı ve amblemi binalar ve müştemilat üzerinde ve resmi amaçlar için kullanıldığında ulaşım araçları üzerinde sergilenecektir” ifadeleri kullanılmıştı. Türk Konseyi Genel Sekreteri Halil Akıncı, Bişkek zirvesinde birçok önemli konularda anlaşmaya varıldığını ifade etti. Akıncı, Türk Konseyi bayrağının kabul edildiğini de açıkladı. Kabul edilen ortak bayrağı anlatan Akıncı " Bayrağın ana rengi mavi olacak. Bu Kazakistan'ın bayrağı. Ortada yerleşecek olan hilal ise Türkiye'yi temsil edecek. Ay üstünde Azerbaycan bayrağındaki yıldız olacak. Hilalin d

Türk Milleti'ne Çağrı

Resim
Gencay Dergisinin Ağustos 2012 de yayınlanan 7.sayıda yayınlanan makalemdir. Yayınlanmasında emeği geçenlerden Allah(c.c.) razı olsun... Türk Milleti tarih boyunca adından sıkça söz ettirmiş, tarihin seyrini değiştirecek hamlelerde bulunmuş, savaşla fethettiği  topraklarda yaşayan insanların gönüllerini  de hoşgörü ve samimiyet ile fethetmiş,  muzafferiyetlerini imanlarının bir tecellisi  olarak görerek, darda kalınca sabır,  bollukta olunca şükretmiş bir millettir. Tarih boyunca çadırdan, beyliklere,  beyliklerden, devletlere uzanan zaferlerini  Cihan Hâkimiyeti düşünceleri  ile  süslemiştir. Türk’ün Cihan Hâkimiyeti düşüncesinde  bir değişiklik olmamıştır ancak dünyanın  savaş stratejisinde oldukça büyük  değişiklikler olmuştur. Türk Milleti dünya üzerinde hep en büyük  devletlerin arasında yer almıştır ki bu  sebepten bütün dünyanın tüm hasetliği  Türk Milleti’nin üzerinde olmuştur.  Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra  elimizde tutmayı başardığımız toprakların  dışında elimizden çı

Turan Jeo-Politiğinde Hamlelerimiz

Resim
Turan en kısa ve sade tanımıyla ;’’Tüm Türklerin tek dil, tek bayrak , tek vatan toprağı üzerinde tek devlet olarak bir arada olması’’ demektir. Bundan daha sade ve daha anlaşılabilir bir tanımı yoktur. O halde amacımızdan sapmadan , kavram kargaşasından uzak bir şekilde konu başlığımızı ele almalıyız.  Dünya ,birliklerle güç gösterisi  yapan devletlerin sahnelediği oyunları izlemektedir. Hem siyasi , hem kültürel hem de inanç yönünden ortaya konan stratejik çalışmaların birlik desteği ile haklılığı ve taraftar desteği artmaktadır. Bakınız , dünya tarihi boyunca Türklerin dünyaya hükmettiği süre azımsanmayacak kadar önemlidir. Atalarımızın Cihan Hakimiyeti mefkuresi ve İlay-ı Kelimetullah davası bizim davamızın ne kadar haklı bir dava olduğunu tarih boyunca gözler önüne sermiştir. Bu gün her Türk bu aziz ve yüce davanın bir mensubu olmaktan gurur ve şeref duyar .  Turan adının ve ülküsünün anlamını idrak etmek yerine amacını kavramak, bu mücadele esnasında yapılacak en mühim davranışla

Bu Adamın Neden Bahsettiğini Anlayanınız Var mı?

Resim
Her sabah masama oturup bilgisayarımı açtığımda ilk önce manşet haberlere göz atarım, ardından da fikrime yakın yada uzak farketmez oluşturduğum haber siteleri listesinde ki köşe yazarlarının tüm yazılarını okuyamasam da;  şöyle göz ucuyla da olsa gözlerimi dokundururum. Haber Erk sitesinde ki köşe yazarlarından olan  Alper Aksoy'un  bu günkü ve daha önceki bir kaç yazısını daha okudum. Alper Bey'in varı yoğu, işi gücü, amacı, gayesi; Ülkücü Hareket'i,MHP'yi,ve Devlet Bahçeli'yi eleştirmektir. Sayın Aksoy'a içimden hayıflanıyordum ama bu günkü yazısını okuyunca artık içimden değil, dışımdan bu yazıları hakkında ne düşündüğümü söylemeliydim. Bir ara köşe yazılarının yayınladığı site üzerinden yazarın kendisine mesaj göndermeyi , ya da yazısının altına yorum yapmayı düşündüm ama, en iyisinin böyle bir yazı ile kendisine sesimi duyurmak olacağında karar verdim. Zira kendisi bu yöntem ile muhalefet olmak için ve sadece yazmak için yazan biridir. Gelelim söyledikleri

Her Ülkücünün Bir Bloğu Olmalıdır.

Resim
Blog günümüzde internet dünyasında kişisel olarak herkesin fikrini ve zikrini duyurabildiği bir platformdur. Blog tutmak için , blog yazmak için öyle webtasarımcı olmak da gerekmiyor. Açacağınız sade bir blog ile fikirlerinizi insanlara anlatmanız kafidir. İşte bu sebepten '' Her Ülkücü'nün Bir Bloğu Olmalıdır '' kampanyası başlatıyorum. Her Ülkücü'nün bir bloğu olmalıdır çünkü , günümüzde AKP'nin göz boyama politikasını bertaraf edip gerçekleri gözlere sokacak genç kalemler yazı yazmalıdır . Her Ülkücü'nün bir bloğu olmalıdır çünkü , her gün şehit haberlerine alışmış bir toplumu bilinçlendirecek yazılar yazılmalıdır. Her Ülkücü'nün bir bloğu olmalıdır çünkü , bu ülkede , bu toprak üzerine en çok söz söyleme hakkı Ülkücüler'indir. Her Ülkücü'nün bir bloğu olmalıdır çünkü , günümüzde bloglar en iyi bilinçlendirme aracıdır. Her Ülkücü'nün bir bloğu olmalıdır çünkü , Türk Milliyetçilerinin fikrini ve zikrini anlatan yazılara ihtiyaçlar v

Terör Sorunumuz Nasıl Çözülür? ( Mim )

Resim
Daha önce sizlere ''Mim nedir?'' isimli bir makale yazmıştım. Bu makale de mimin nasıl yapılacağını nacizane anlatmaya çalışmıştım. O makale üzerinden uzun bir zaman geçti ve artık mimleşmenin vakti geldi diye düşünüyorum. İlk mim konumuz , diğer blog yazarı arkadaşlarımında bu konu hakkında çözüm önerileri olduğunu düşündüğüm için '' Terör Sorunumuz Nasıl çözülür? şeklinde olacaktır. Bu makale Bi Kalsam , Serkut , İbrahim Yüzer ve Levent Erkoç bloglarını mimleyerek terör sorunumuzu çözecek çözüm önerilerini kendi bloglarında bir makale ile aktarmalarını rica ediyorum. Terör Sorunumuz Nasıl Çözülür? Terör sorununu ele alırken ilk önce ülkemizdeki kürtleri tenzih etmek gerekir. Çünkü son günlerde siyasi otoriterlerin sıkça zırvaladığı '' Kürt Sorunu'' diye bir şey yoktur. Ülkemizde kürtlerle alakalı bir problem yoktur ancak Terör sorunumuz , bölücülük sorunumuz vardır. Bu soruna kürt kardeşlerimizi çekme gayreti ve azminde olan vatan hainleri

Yeni Nesil Baba

Resim
Dilsheen bloğunda '' Baba Olma Sorunsalı '' isimli hoş bir yazı okuyunca uzun süredir ajandamda gördüğüm bir notu hatırladım. ''Yeni Nesil Baba isimli bir makala yazabilirsin'' notunu bundan yaklaşık olarak 9 ay önce almıştım. Kısmet bu güneymiş. Dilheen blog yazarının yazısında haklı taraflar olduğu kadar , bir kadın gözüyle değerlendirilmiş olmanında dezavantajı vardır. Bir de aynı sorunsalı erkek gözüyle irdelemek gerekirse bu kayanın altına kafamı uzatırım. Baba olmak kavramı , elbetteki yalnızca bir evlada sahip olmak şeklinde anlaşılmamalıdır. Bir erkek , hayatını birleştireceği kadını bulduğu anda babalık müessesine adım atmış demektir. Evlendikten sonra , iyi bir eş olmak , iyi bir baba olmanın ilk evresidir. Henüz yeni babayım , oğlum Egehan şuan 4 aylık ancak babalık duygusunu yeterince kavradığımı düşünüyorum. Babalık her yiğidin yiyebileceği bir yoğurt değildir. Yıllar süren bir evliliğim yok , boyumca evlatlarım yok ancak bu babalık konusun

Ayetlerle Allah'a Teslimiyet

Resim
Alemleri yaratan Rabbimizin , herşeye gücü yeten ve her şeyin mutlak mülk sahibi olduğunu idrak eden bir mümin , hayatının her bir zerresini bu ahval üzere yaşarsa kaybedenlerden olmaz. Mümin kayıtsız , şartsız Allah'a tam olarak teslim olmalıdır. Allah'a teslimiyet demek , her şeyin sahibine gösterilecek olan en derin saygı ve muhabbet demektir. Teslim olmak ile bir nevi insan , Allah'ı kendisine vekil tayin eder. O ne güzel vekildir. Kur'an-ı Kerim'in bir çok ayet-i kerimesinde Allah'a teslimiyet hususunda bize öğütler verilmektedir... Cenab-ı Hakk insanoğlunu bir çok şekilde imtihana tabi tutar , sabredenler olup olmadığını görmek ister. Sabredenlere müjdeler vardır... Bakınız Bakara Suresinin 155.ayet-i celilesinde ; وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ Ve le neblüvenneküm bi şey'im minel havfi vel cui ve naksim minel emvali vel enfüsi ves semerat, ve beşşiris

Akıl ve Nefs Arasındaki İnsan

Resim
Cenab-ı Allah(c.c.) insanoğlunu eşref-i mahlûk yani şerefli varlık olarak yaratmıştır. Yaratılmışların en şereflisi olan insanoğlu Adem Aleyhisselam ile başlayan yolculuğuna kıyamet kopuncaya dek devam edecektir. Bu yolculuk süresince insana düşen görevlerin en başında Allah'a kul olmak vardır. Allah'a kul olamayan bir insanın dünyada yüzünün gülmesi mümkündür ancak ahiret hayatında yüzünün gülmeyeceği ayetlerle,hadislerle sabittir. Peki insanın Allah'a kul olabilmesi için yapması gereken nedir? İşte bu sorunun cevabını biraz olsun verebilmek adına kaleme aldığım bu yazıyı dilerim ki bir eşref-i mahluk okuyup , yolunu döndürsün , yada yolunu kuvvetlendirsin. Bakınız Allah-u Teala Melekleri yarattı. Melekler irade sahibidir ancak nefsleri yoktur.Nurdan yaratılmış ve ibadete programlanmış varlıklardır. Yerde,gökte ve ikisinin arasında durmadan Allah'ı zikreder O'nun emir buyurduklarını harfiyen yerine getirirler.Nefsleri olmadığı içinde kötülük ve günah düşünmezler. N