Kayıtlar

ÜLKELER etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HANGİ ÜLKE NE İHRAÇ EDİYOR

Resim
Dünya genelinde İhracat rakamları ele alındığında, farklı ülkelerin, farklı ürün gruplarında, farklı sektörlerde başı çektiğini görüyoruz. Ülkeleri ihracat rakamlarıyla sıralamak bir yana, Ülkelerin ve coğrafi bölgelerin hangi ürün gruplarının üretimi ve dolayısıyla ihracatı ile isim yaptığını, hangi ülkelerin hangi ürünlerle anıldığını gösteren bir harita çıkarılabilir. Harita üzerinde ülkeler, en çok tanındıkları ürün gruplarıyla renklendirilmiş ama aslında ihracat kalemlerinde başı çektikleri ürünler farklı olabiliyor. Örneğin Türkiye’nin 2016 ihracat istatistikleri incelendiğinde, ihracatta başı çeken ilk 3 sektör: otomotiv, makine ve değerli taşlar. Ancak bu haritada tekstil üreticisi ve ihracatçısı olarak renklendirilmiş çünkü Türkiye tekstil üreticisi bir ülke olarak tanınıyor.  ( www.ihracat.co) Kuzey Amerika.  ABD ihraç ürünleri:  Makine, elektrikli cihazlar, mineral yakıtlar, otomotiv, havacılık ve uzay sanayi, tıbbi cihazlar, değerli taşlar ve mücevherat, plastik sanayi Kana

RUSYA İTHALAT RAPORU VE RUSYA'YA İHRACAT İMKANLARI

Resim
Rusya, ithalat rakamları 2015'ten 2016'ya kadar% 0,3'lük bir artışla yıllık 182,3 milyar dolara ulaştı. 2017 yılında ise 2016 ya göre %13,9 artarak Eylül 2017'de aylık bazda 20,43 milyar dolara yükseldi. BDT dışı ülkelerden yapılan ithalat %13,1 artarak Eylül 2017 itibarı ile 18,21 milyar dolara, BDT ülkelerinden ithalat %21 artışla 2,21 milyar dolara yükseldi.  Rusya'nın ana ithalat kalemleri: Makine, teçhizat ve nakliye (toplam ithalatın %45'i), Kimyasal ürünler (toplam ithalatın %19’u) Gıda ve tarım ürünleri (toplam ithalatın %14,5’i).  Rusya'nın ilk 10 ithalat kaleminde yer alan ürünler, toplam ithalatının yaklaşık yarısını kapsıyor (% 59,2)  Rusya'nın ithalatı, toplam küresel ithalatın% 1,1'ini oluşturuyor. Kıta açısından, Rusya'nın 2016'daki toplam ithalatının% 48'i diğer Avrupa ülkelerinden yapılmıştır.  Asya ülkelerinden yapılan ithalat, toplam ithalatın % 40'ını oluşturuyor. Toplam ithalatın % 6.8'i Kuzey Amerika, % 3,4 i

İHRACATÇIYA YEŞİL PASAPORT

Resim
Türk ihracatçıları, devlet tarafından tanınan kriterleri sağlıyor olmaları durumunda yeşil pasaport alabilecek, özellikle Avrupa ve Çin’e vizesiz gidebilecek  olmaları bu bölgelere yapılan müşteri ziyaretleri, fuar ve hammde için tedarikçi araştırmalarında büyük kolaylık sağlayacak. 23.03.2017 tarihli “30016” sayılı Resmi Gazete'de “2017/9962” sayılı "İhracatçılara Hususi Damgalı Pasaport Verilmesine İlişkin Esaslar Hakkında” Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanarak yürülüğe girdi:  resmi gazete Kimler Hususi Damgalı Pasaport “yeşil pasaport” alabilir: Son üç takvim yılı itibariyle, ilgili her takvim yılında ihracat yapmak ve her yıl için aşağıdaki ihracat oranında ihracat yapmış firmalara, aşağıda belirtilen adetlerde yeşil pasaport alma hakkı tanınır: - 1-10 Milyon Dolar arasında olan firmalar adına 1 kişi (firma sahibi, ortağı ya da çalışan) - 10-25 Milyon Dolar arasında olan firmaların 2 kişi (firma sahibi, ortağı ya da çalışan) - 25-50 Milyon Dolar arasında olan firmaların 3 k

PETRODOLAR DÖNGÜSÜ - PETROL VE DOLARIN KİRLİ HİKAYESİ

Resim
Enerji piyasaları ile küresel finans sistemimiz arasındaki karmaşık ilişki, 1970'lerde ABD'nin ekonomik ve politik bir süper güç olarak yükselişiyle ABD tarafından kurgulanıp, dünya ülkelerine dayatılan petrodolar sisteminin ortaya çıkmasına kadar uzanabilir. İkinci dünya savaşı sonrası yaklaşık 20 yıl ABD, dünyanın en büyük petrol ihracatçısıydı. Nispeten enerji bağımsızlığı, ekonomisini ve para birimini desteklemeye yardımcı oldu. 1970 yılına kadar ABD, olumlu bir ticaret dengesi sürdürdü. Ancak ABD nin büyüyen ekonomisi ve artan enerji ihtiyacına paralel olarak, petrol ihracatçısı olmaktan, petrol ithalatçısına dönüşmesi ABD ekonomisi için işlerin değişmeye başlamasına neden oldu. Aşağıdaki grafikte gösterildiği gibi 1960'ların sonlarında ABD petrol tüketimi ve üretimi arasındaki uçurum ABD'yi petrol ithalatına bağımlı hale getirmeye başlamıştı. 1970 li yıllarda tüketim hızla artmaya devam ederken, petrol üretiminin yatay bir ivme kazandığı ve ithalatın hızla arttı

KUZEY KORE EKONOMİSİ, BM YAPTIRIMLARI VE SİYASİ SÜREÇ

Resim
Kuzey Kore ekonomisi yaptırımlara rağmen nasıl ayakta kalabilir? Güney Kore Merkez Bankası'na göre, Kuzey Kore ekonomisi geçen on yıldan uzun bir süredir sürmekte olan BM ve ABD yaptırımlarına rağmen 2016 yılında %3.9 oranında büyüdü. Japonya ve ABD ye yöneltilen füze tehditleri ve ardı ardına yapılan uzun menzilli füze testleri uluslararası baskının artmasına ve yeni yaptırımların masaya yatırılmasına sebep oldu. ABD başkanı Trumph'ın medyatik tavır ve tehditlerinin yanı sıra, İngiltere başbakanı Theresa May, Fransa başkanı Macron başta olmak üzere, global ekonomiye yön veren batılı devletler, Kuzey Kore'ye daha ciddi yaptırım ve baskı yapılması için  BM genel kurulunda seslerini yükseltiyor. Ancak, 2006 yılında Kuzey Kore'nin ilk nükleer denemesinden sonra yaptırımların Birleşmiş Milletler ve ABD tarafından yayımlanmasına rağmen, ülke ekonomisi kesintisiz büyümeye ve paralelinde hem nükleer kapasitesi hem de silah endüstrisi gelişmeye devam etti. 2016 verilerine gör