Kayıtlar

Kompozisyon Örnekleri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

mevsimlerle ilgili kompozisyon

MEVSİMLERLE İLGİLİ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİMİ ANLATAN KOMPOZİSYON Mevsimler, üzerinde yaşadığımız Dünya’nın hareketinin sonucudur. Dünya çok  büyüklükte olan ama evren için bir nokta kadar boyutlarda hareket eden Güneş’in etrafında döner de  durur. Bunun sonucunu ise  insanlar toplar. Mevsimler oluşur ve bizim hayatımız  şekillenir. İlkbaharda, o güzelim çiçekler tomurcuklanır. Gökyüzü giderek mavileşir. Sular durulur. Yağmur ince ince yağsa da bizi sırılsıklam yapmaz. Bahar, ilk kez tüm  varlıkları kuşatır. Süresi belli gibidir. Üç ay, hem ısıtır, hem üşütür. Yazı haber verir. Bizlere kışı özletir. Yazın,   yaşam bizim için daha da  renklenir. Çiçekler açar, ağaçlar yemyeşildir. Farklı farklı canlıların sesleri kulaklarda duyulur . Gökyüzü mavidir. Denizler sımsıcak olur. Yazları sıcak geçer. Isınırız. İçimiz ısınır. İnsanlığımız da  ısınır. Sevmek, yaza ait bir kavram değildir fakat  sevmek de ısıtır. Mevsimler, bize armağandır. Sonbahar, elveda mevsimine benzer. Yapraklar dökülür. Yeşil

renkler sizde hangi duygu ve çağrışımları uyandırıyor

RENKLER SİZDE HANGİ DUYGULARI VE ÇAĞRIŞIMLARI UYANDIRIYOR KIRMIZI Kırmızı ateş   rengidir. Bu sebeple  savaş, tehlike  gibi duyguları harekete geçirmektedir. Duygulara güçlü şekilde hitap eden kırmızı bu nedenle  trafik lambalarında, itfaye arabalarında, kullanılır SARI Sarı kuvvetli bir biçimde  güneşi temsil eden bir renktir. Eğlence, mutluluk ve enerji duygularını harekete geçirir. Dikkat çekmek için taksilerde, kullanılmaktadır.     YEŞİL Doğanın rengi yeşildir. Yeşil insan gözüne sakinlik veren duyguları aktarır. Kırmızının tehlike uyarısına  karşın bu renk  güvenliği temsil eder. Bu nedenle trafik ışıklarında ya da  bir şeyin doğru çalıştığını dijital olarak göstermede kullanılır. MAVİ Mavi gökyüzü ve denizin rengidir. Bunun için de bende çok güzel hisler uyandırmaktadır. Sonsuzluk mavinin işidir. Çünkü denizler ve gökyüzü de mavidir. Onun olduğu yerde ben huzur hissederim.  BEYAZ Beyaz mükemmelliğin, masumiyetin,  , saflığın rengidir. Siyah renge karşı tamamen iyi  yüklü bir ren

toplumsal kuralların toplum hayatı için önemi konulu kompozisyon

TOPLUMSAL KURALLARIN TOPLUM HAYATI İÇİN ÖNEMİ KONULU KOMPOZİSYON Toplumsal  bir varlık olan insan, yaşamını bir toplum içinde sürdürmek zorundadır. Lakin , bencil ve çıkarcı duygularla yüklü olursa , toplumsal yaşam tehlikeye girer. Bunun için de toplumsal kurallar vardır.  Hayatını sürdürebilmek için birtakım davranış kuralları ile kendini bağlı kılmıştır. Toplumsal  yaşamda, insanların ve gurupların   davranışları, bazı kurallara   göre örgütlenmiştir. Toplumsal yaşama düzeni, birbiriyle yakın ilişki içinde olan çeşitli insan  tipleri biçiminde kendisini gösterir.  Yani insanlar arasında toplumsdal yaşamda mutlak iyi ve mutlak kötü vardır. Yardımseverlik , doğruyu söyleme iyi iken hırsızlık , yalan söyleme vb. davranışlar ise kötüdür.  Mutlak İyiyi hedefleyen din kuralları,  Toplumsal Yarar  ilkesinden kaynaklanmış olan örf ve adet kuralları,  ahlâk kuralları ve “Adalet”’i gerçekleştirmeye çalışan hukuk kuraları toplumsal hayatı  düzenleyen kurallara örnek olarak sayılabilirler  Bu

düşünce özgürlüğünün bilimsel çalışma ve yaygınlaşmasına etkisini anlatan kompozisyon

Düşünce özgürlüğünün bilimsel çalışmaların gelişmesi ve yaygınlaşmasına etkisini anlatan kompozisyon İLERLEMENİN ÖNCÜSÜ ÖZGÜRLÜK Bilimsel ilerleme  özgür düşünce ortamlarında gelişir. Bilim ve düşünce özgürlüklerinin olmadığı ortamda  bilimin gelişmesi, yeni fikirlerin ortaya çıkması olmaz. Yeni fikirlere açık olmayan bir yerde  yeni gelişmelerin olması da güçtür. Bilim insanlarının düşünce  ve sanat özgürlüğü kanunlarla korunmalıdır. Milletlerin  ilerlemesi ve bi l imsel çalışmaların yaşanması için fikri  ifade etme ve bilim özgürlüklerinin olması  gerekir. Özgür düşünce ortamı kişilerin  kendilerini geliştirebildikleri yerler  sunar. Sınırlandırılmamış bir fikir  yenilikler ortaya koyar, kendini aşmak   için yeni yollar arar. Eğer özgür düşünce ortamı varsa , insanlar birbirinden farklı düşünceler  ortaya koyar ve bu gelişmenin en önemli sebebidir. Özgür düşünme fırsatının  olmadığı bir yerde herkes aynı düşünmek zorunda kalır, düşünceler  sınırlandırılır ve gelişme durur.  Bir mil

tutumlu olmak nedir? konusunda düşündüklerinizi yazınız

TUTUMLU OLMAK NEDİR KONUSUNDA DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ YAZINIZ. Toplumda her zaman kullanılan tutumlu olmak diye bir kelime vardır. Bu kelime çoğu zaman insanlar tarafından yanlış anlaşılır. Tutumlu olmak demek , parayı, malı ve zamanı   en iyi şekilde kullanmaktır.   Bu açıdan bakıldığı zaman tutumlu olmak her şeyi yerine göre yapmak anlamı da taşır.  Tutumluluk kelimesi ile cimri olmayı  birbirine karıştırmamak gerekir. Tutumlu olan insan,   zorunlu olan ihtiyaçları için para harcamaktan hiçbir zaman  çekinmez. Cimri   kişiler için gerekli olan şeylere bile para harcamaktan sakınır. Hastalandığı zaman dahi  doktora gitmez ,  ilaca para vermez. Para kazanmak, kazandığı parayı da her zaman biriktirmek için gece gündüz devamlı  çalışır. Bu gibi insanlar  varlık içinde yoksul yaşarlar. Bunların kendilerine faydası  olmadığı gibi, başkalarına da hiç faydası  olmaz. Parasının  hepsini harcamayarak, bir bölümünü  biriktiren, eşyasını en iyi kullanan, zamanını değerlendiren ve sağlığını koruyan kişi

içinde basit türemiş birleşik fiillerin olduğu hikaye öykü

İÇİNDE BASİT TÜREMİŞ BİRLEŞİK FİİLLERİN OLDUĞU HİKAYE           İnsan belki de en çok başkalarını kış aylarında düşünür(Türemiş fiil) . Belki de bunun sebebi kış aylarının acımasız oluşudur. (Birleşik fiil) İnsanı tüm yönleri ile ele vermesidir. (Birleşik fiil)  İşte benim başımdan geçen olay da böyle soğuk ve ayazlı bir kış gününde geçti. (Basit fiil) Ben orta okul ikinci sınıfa giden   başarılı bir öğrenciyim. O gün başımdan geçen olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. (Basit fiil) Kış vaktinde uyanmış okula gitmek amacı ile  hazırlığımı yapıyordum. (Basit fiil) Yeni aldığımız botumu giydim . (Basit fiil) Bu botu bana babam dün almıştı(Basit fiil) ve babamın   aldığı   bot oldukça güzeldi.        Okula gittiğimde yırtık   lastik botlarla   sıra  arkadaşım vardı. Onu görünce alaycı   ve onu her defasında    küçük görürdüm, (Basit fiil) bir gün sessizce köşede ağladığını gördüm. (Basit fiil) Aniden    içim ürperdi (Türemiş fiil)  . Derse girdik , üzgünlüğünü yüzünde görebiliyordum, (Bi

sohbet türünde istediğiniz konuda bir yazı yazınız

SOHBET TÜRÜNDE İSTEDİĞİNİZ BİR KONUDA YAZI YAZINIZ     Değerli okuyucularım bugün sizlere bizler için çok önemli bir kavramdan söz edeceğim. Bu kavram hepinizin çok az bildiği mutluluktur. Mutluluk demek , kişinin  hiçbir sorununun olmaması haline denir . Mutluluk insanın  kalbinin     kanat çırpması, yüzünden   bir tebessümün  eksik olmamasıdır. Mutlu   insan, etrafına  da  mutluluk  saçar. Yaydığı iyi   enerji ile hayatımıza   güzellik kazandırır. Kimi vakit   kazanılan bir iş  , bazen iyi bir haber   mutlu olmamızı sağlar. Lakin  nedeni  ne olursa olsun mutluluk,   en muhteşem  duygudur. Bu duygu, insana  cesaret verir, onu alıp başka alemlere   götürür.Kişinin kendine olan güvenini  yerine getirir.  Devamlı  neşeli olan  kişilerin  çok daha uzun bir hayat  sürdükleri   kanıtlanmıştır. Kimi  hastalıkların da dertten  insana geldiği  olduğu toplumumuz  arasında sıkça söylenir.      Değerli dostlarım burada önemli olan şey de  mutlu olmak için insan ne yapmalıdır?    .   Mutluluk insa

içinde deyimlerin olduğu hikaye yazınız

İÇİNDE DEYİMLERİN OLDUĞU HİKAYE YAZINIZ Zamanın birinde  iki kızıyla dul bir kadın varmış. Kızlarının küçüğü iyi bir kızmış lakin   annesi onu hiç sevmezmiş. Her hareketi gözüne batarmış . Bütün ev işlerini de ayrıca ona yaptırırmış . Büyüğü ise annesi gibi burnu havada  biriymiş. Bir sabah küçük kız    su dolduruyormuş çeşmeden . Çeşme başında ise yaşlı bir kadınla denk gelmiş. “Günaydın benim güzel kızım" demiş yaşlı kadın.  “Bana azıcık su verir misin?” Genç kız tabii ki  diye cevap  vermiş. Orada  kız yaşlı kadına su vermiş. Kız orada yaşlı kadının gözüne girmiş, beğenisini kazanmış. Kadın kıza evli olup olmadığını sormuş. Kız da bekarım demiş. Meğer yaşlı kadının bir oğlu varmış. Oğlanla bu kızı baş göz etmeyi düşünmüş. Kız eve gelince  başından geçenleri annesine anlatmış.  Annesi  bu duruma  çok şaşırmış. Ama büyük kızı evlendirmek istiyormuş. Hemen orada büyük kızını da   göndermiş. Kibirli kız bakmış, kardeşinin bahsettiği  yaşlı kadın karşıdan gelmiş. Kadının gözüne g

kendinizin baş kahraman olduğu masal yazınız

KENDİNİZİN BAŞ KAHRAMAN OLDUĞU MASAL YAZINIZ BENİM BAŞIMDAN GEÇENLER      Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken ; pireler berber iken vaktiyle benim babam fakir bir oduncuydu. Annem   ve yedi çocuğuyla bir küçük evde  otururduk. Çocukların en sonuncusu  bendim. Bana da  “ Küçük  Çocuk" adını   takmışlar. Günün   birinde parasızlıktan yiyeceksiz kaldık. Ne yapacağını şaşıran anne ve  babam  beni ve kardeşlerimi  ormana bırakmaya karar verdiler belki de çok zengin bir kişi  bizi  alır götürür diye. Ben bunu çok önceden duydum tabiî ki.  Onların konuşmalarını duyup ceplerimi  bembeyaz  çakıl taşlarıyla doldurdum. Onları teker teker  yere attım. Bu taşları izleyerek yine  evimize dönecektik. Öyle de oldu. Onları takip edip eve tekrar geldik. Anne ve  babam  bizi  tekrar  ormana götürüp bıraktılar. Ama   ben  bu kez yola ekmek   attım.  Ne yazık! Kuşlar bu kırıntıları yemiş. Biz de evin yolunu bulamadık.       Kardeşlerim    ağlamaya başlamışlar. Ben  ağaca tırmadı

seçtiğiniz bir konuyla ilgili masal yazınız

SEÇTİĞİNİZ BİR KONUYLA İLGİLİ MASAL YAZINIZ. KÜÇÜK  ÇOCUK Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken ; pireler berber iken vaktiyle fakir  bir oduncu varmış. Eşi  ve yedi çocuğuyla bir küçük evde  otururmuş. Çocukların en sonuncusu  çok minicikmiş. Ona “ Küçük  Çocuk" ismini  takmışlar. Zamanın  birinde parasızlıktan yiyeceksiz kalmışlar. Ne yapacağını şaşıran anne ve  baba çocukları ormana bırakmaya karar vermişler belki de çok zengin bir avcı onları alır götürür diye. Küçük  Çocuk onların konuşmalarını duyup ceplerini bembeyaz  çakıl taşlarıyla doldurmuş. Onları teker teker  yere atmış. Bu taşları izleyen çocuklar yine  evlerine dönebilmişler. Anne ve  baba çocukları tekrar  ormana götürüp bırakmışlar.  Lakin  Küçük  Çocuk bu kez yola ekmek   atmış. Ne yazık! Kuşlar bu kırıntıları yemiş.  Çocuklar   ağlamaya başlamışlar. Küçük  Çocuk ağaca tırmanmış. Uzaktan ışığı yanan bir yer  görmüş. Gidip kapıyı çalmışlar. Kapıyı açan hanım  "Burası devin evidir. O çocuk

ailenin toplum hayatındaki yeri ve önemi kompozisyon

AİLENİN TOPLUM HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ  Aile en kısa tanımı ile anne , baba , çocuklardan oluşan yapıya verilen addır. Toplumun temel  taşı olan aile , anne, baba ve çocuklardan oluşur. Aileler toplumun en ufak  birimidir. Aile fertleri  arasındaki iletişim, çocukların yetiştirilme biçimi , sahip oldukları gelenek ve görenekler toplumun genel yapısını doğrudan etkiler. Bir toplumdaki ailelerin ilişkisi  ne kadar iyi  olursa toplum da o kadar kuvvetli olur. Aile fertleri  kendini özgür  bir şekilde ifade edebiliyorsa, huzurlu bir aile ortamı varsa , aile fertleri  güven duygusunu   hissediyorlarsa, her aile ferdi  görev ve sorumluluklarını yapıyorsa , bu ailenin her bir bireyi  de toplum için faydalı  olacaktır. Böyle bir ailenin bireyi , yine ailesinden gördüğü gibi etrafına  güven verir, çalışkan ve yararlı  bir insan olur. Bu sebeple  aile kavramı bir toplumun gelişmesinde oldukça  önemlidir. Ailenin toplumdaki değeri  göz ardı edilmemelidir. Aileye yeterince değer  vermeyen batı

şehitlerimizle ilgili kompozisyon düşünce yazısı

ŞEHİTLERİMİZLE İLGİLİ KOMPOZİSYON DÜŞÜNCE YAZISI     Bizde vatanı ve dini uğruna ölen kimselere şehit denir. Şehitlik bizim toplumumuzda ulaşılabilecek en yüksek mertebedir. Vatanını , milletini ve dinini seven her insan şehit olmak ister. Bugün bizler bu topraklarda rahat bir şekilde yaşıyorsak bunu bizler bu toprak için canını veren kimselere borçluyuz. Bu borçlu olduğumuz şehitlerimiz olmasaydı düşmana karşı korkakça davranan bir ulus olsaydı    şimdi biz  bir millet dahi olamazdık. Milletimizin  yaşamasının ve gelecek kuşaklara  ulaşabilmemizi sağlayan şehitlerimiz bunu hiçbir şey karşılığında yapmamışlardır. Sadece vatan , millet , din  düşüncesi ile hareket etmişlerdir. Bunun içindir ki bizler onların değerini çok iyi bilmeliyiz. Onlara layık bir vatandaş olarak üzerimize aldığımız her türlü sorumluluğu layıkı ile yapmalıyız. Bazı milletlerin  tarihleri incelendiği zaman  yüzlerce yıl hep esaret altında kaldıklarını görüyor.. Bizim gibi milletlere  ters gelen bu durum hep verdiği

meslek seçimi deneme

          MESLEK SEÇİMİ DENEME İnsanlar hayatlarını devam ettirmek için çeşitli meslekler seçer. Yaşamda  var olan her insanın hayatına  devam edebilmesi için bir takım   ihtiyaçları bulunur. Bu temel ihtiyaçların yanında her insanın bir de çeşitli  istekleri vardır. Kişilerin  daha mutlu olabilmeleri için bu temel ihtiyaçların ve dileklerin  karşılanması önemlidir. Bu sebeple  her insanın bir gelire gereksinimi vardır. İyi bir gelir elde etmenin   yolu ise iyi bir meslek sahibi olmaktan geçer. Hangi mesleğin iyi olduğu getirmiş olduğu para  miktarı konusunda aynı olsa da, kişiye  kendisini hangi konuda ne kadar iyi   konusunda farklıdır. Bu sebeple  sırf iyi bir gelir elde edeceğiz diye hiç ilgimiz  olmayan bir mesleği seçmek, yaşamda  yapabileceğimiz en büyük hatalar  arasındadır. Her kişinin  meslek seçimi konusunda çok dikkatli olması lazım. Çünkü kişi  hayatı boyunca seçmiş olduğu meslek içerisinde etkinlik  gösterecek olduğundan  , bu meslekte mutlu olması çok değerlidir. İnsanı

hayalinizde canlandırdığınız bir olayı yer zaman kişi unsurunu kullanarak hikaye yazma

Hayalinizde canlandırdığınız  bir olayı yer, zaman ve kişi  unsurlarını  kullanarak hikâye biçiminde yazınız Yer: Sokak, okul Zaman: Kış Kişiler: Çocuk, arkadaşları, öğretmenleri BAŞLIK:KIŞ GÜNÜ   Soğuk bir kış günüydü. Her zamanki gibi sabah kahvaltımı yapmış okuluma gidiyordum. Okulum evime biraz uzak mesafedeydi. Yolda bugün işleyeceğimiz dersleri ve daha sonraki yazılılarımı düşünüyordum.  Tam köşe başını dönmüştüm ki birden apartmanın hemen yanı başında bir sokak kedisi gördüm. Kedi geceyi geçirecek bir yer bulamadığı için sokakta geçirmiş. Yalnız kedinin hareketlerinde bir gariplik vardı. Kedinin hareketleri çok yavaştı. İlk izlenimim kedinin donmuş olduğu yönünde idi. Yanına iyice yaklaşınca bu tahminimde hiç yanılmadığımı gördüm. Evet kedi donmuş bir haldeydi. Yakın zamanda bir şeyler yapmasam ölecekti.  İlk aklıma gelen o gün yıkamak için eve götürdüğüm masa örtüsü geldi. Hemen masa örtüsünü kedinin üstüne örtüp kediyi  kucakladığım gibi yaklaşmakta olduğum okuluma getirdim.  

yaşadığınız bölgede sıkça görülen bir doğal afetle ilgili destan,şiir,hikaye,masal

YAŞADIĞINIZ BÖLGEDE SIKÇA GÖRÜLEN BİR DOĞAL AFETLE İLGİLİ  DESTAN , ŞİİR , HİKAYE , MASAL, ATASÖZÜ ,EFSANE,  TÜRKÜ VE MANİLERDEN ÖRNEKLER Doğal afetler toplum hayatını derinden etkileyen afetlerdir. Toplum da bu alandaki yaşadığı acıyı şiire , türküye dökmüştür. Aşağıda çeşitli bölgelerde bu alandaki yazılmış eserleri sizin için topladık. Bölgeniz için uygun olanları seçebilirsiniz. DEPREM 17  Ağustos depremi tarihe geçti Depremin şiddeti, 7.04 kuvvetine eşti Deprem bu sefer de Marmara'yı seçti Ölenler on yedi  bini, yaralılar yirmi  bini geçti Bir uğultuyla birlikte Marmara sallandı kırk beş saniyede nice kullar ölüme yollandı Bütün dünyadan acil yardımlar yollandı Geriye kalanlar, devlet milletle kollandı Saat, üçü iki geçe, Marmara salandı Bu deprem taş üstünde taş koymadı Toprak deniz her şey yerinden oynadı On binlerce can aldı, yine de doymadı Allah, insana bunca nimet verdi İnsanoğlu kıymet bilmedi, yerdi Allah bu deprem felaketini verdi On bin k

dinlediğiniz türkülerden birinin sizde uyandırdığı duygu ve düşüncelerden hareketle hikaye

DİNLEDİĞİNİZ TÜRKÜLERDEN BİRİNİN SİZDE UYANDIRDIĞI DUYGU VE DÜŞÜNCELERDEN HAREKETLE BİR HİKAYE YAZINIZ DİNLEDİĞİM TÜRKÜ: ZEYNEBİM     Anadolu ‘ nun köylerinden birinde Zeynep adlı bir kız yaşarmış. Bu kızın güzelliği dillere destanmış. Köyün tüm delikanlılarının dilindeymiş Zeynep ‘ in güzelliği. Yan köyde ise Ahmet isimli bir delikanlı yaşarmış. Bu delikanlının huyu suyu dört dörtlükmüş. Köyün anneleri oğullarını aynı Ahmet gibi ol , diye tembihlerlermiş. Ahmet o kadar akıllı bir delikanlıymış. Bir gün Ahmet yan köye saman işi için gitmiş. Ahmet tarlada çok çalışınca susamış. Ve ilerideki çeşmeye su içmeye gitmiş. Çeşmenin başına geldiği zaman Zeynep ‘ i görmüş. Ahmet Zeynep ‘ orada vurulmuş. Tabbii ki Zeynep de Ahmet ‘ e vurulmuş. Ahmet köye geldiği zaman durumu anne ve babasına açmış. Anne ve babası da Ahmet ‘ in bu isteği üzerine kızı araştırmaya koyulmuş. Ahmet m’ in babası o köyde sormuş soruşturmuş ve Zeynep ‘in babasının para düşkünü biri olduğunu öğrenmiş. Bbası durumu oğluna

eski türklerde toplum hayatı konulu düşünce yazısı

ESKİ TÜRKLERDE TOPLUM HAYATI KONULU DÜŞÜNCE YAZISI(DENEME,MAKALE,SOHBET)    Türk toplumunda hiçbir zaman insanlar arasında fark olmamıştır. Bir insan çalışarak istediği yere gelebilirdi. Toplumda sınıf   yoktu. Beyler   milletin  sadece idaresinden sorumlu kesimiydi.   Toplumda layık olan bir kişinin göreve gelmesi  esâstı.İnsanın  servet, makam ve mevki sahibi olması toplumda sınıf ayrımı  yaratmıyordu.      Zeki  ve başarılı olanlar için yükselme yolu her zaman  açıktı. Halktan   biri iken, elde ettiği  başarılarla idarî ve askerî kadrolarda bey ve komutanlık yerlerine  yükselmek her zaman mümkündü.  Türk toplumunda her zaman insanlar  arasındaki ilişkileri yazılı olmayan    töre düzenlemekteydi. Töre, İslâmiyet’ten önceki   Türk lerde  hâkim ve   olan tek değerdi.   Bu yazılı olmayan kanun ile toplumda dirlik ve düzen sağlanmaya çalışılmıştır. Bunda da çok başarılı olunmuştur. Bir kimsenin töreye karşı gelmesi durumunda alacağı cezalar belliydi.  Gerçekten de, Türk devletleri yer y

başınızdan geçen bir olayı anı şeklinde yazma

BAŞINIZDAN GEÇEN BİR OLAYI ANI ŞEKLİNDE YAZMA        Ben on bir  yaşında , günleri okula gidip gelmekle geçen bir öğrenciyim. Geçenlerde başımdan geçen değişik  bir olayı sizlere anlatmak istiyorum. O gün babamla birlikte  balığa gittik. Balık tutmak için gittiğimiz alan  ortasında kocaman bir nehrin  aktığı , etrafı ağaçlarla çevrili kocaman bir yerdi. Babamla balık tutmak için bu yere  geldik. Mevsimlerden yaz ayıydı  ve suyun rengi ışıl ışıldı. Babamla birlikte  hazırlıklarımızı yapıp oltalarımızı nehre  attık. Babam   oltaların başında durmam için iyice  tembih etti. Kendisi daha iyi balık yerleri aramak için ırmak boyunca   gitti. Giderken de beni iyice  tembih etmişti. Kesinlikle  oltaları bırakıp da ırmağa girme  diye. Ben babam gider gitmez bunu fırsat bilip  ırmağa daldım. Girmeden  önce de babamın benden biraz uzağa gitmesini  bekledim. Irmağa girince ilk başta  ırmağın suyu soğuk geldi fakat  daha sonra   alıştım. Irmakta yüzmeyi her vakit  çok sevmişimdir. Oltaların olduğu

farklı millet din ve inanca mensup insanlarla hoşgörü içinde yaşamak kompozisyon

FARKLI MİLLET , DİN VE İNANCA MENSUP İNSANLARLA BİR ARADA VE HOŞGÖRÜ İÇİNDE YAŞAMANIN ÖNEMİNE İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİNİZİ KOMPOZİSYON BİÇİMİNDE YAZINIZ    İnsanlar doğaları gereği farklı farklı biçimde yaratılmıştır. Bu farklılıklar bir bakıma güzellik demektir. Bizler bu farklılıkların bilincinde olup yaşamımızı buna göre devam ettirmeliyiz. Karşımızdaki insanı hiçbir zaman dini , dili vb. özellikleri farklı diyerek dışlamamalıyız. Hoşgörü gerçek manada  insanların birbirlerini anlaması, birbirlerine  karşı saygı ve sevgiyle yaklaşmasıyla olur. Hoşgörülü olmak her kişinin  bilincinde olması gereken bir konudur. Yaşadığımız yerlerde  farklı dinde veya  farklı inançlara sahip kişiler  bulunmaktadır. Biz bu kişilere gerçek anlamda hoşgörü ile yaklaşmalıyız. Aksi halde hem dinimize hem de kültürümüze uygun bir biçimde davranmamış oluruz.       Türkler çok eskilerden beri birçok yer fethetmiştir. Bu fethettikleri yerlerde kendileri gibi olmayan birçok insan vardır. Bu insanları hiçbir zaman

derslerimize niçin çalışmalıyız konulu kompozisyon

DERSLERİMİZE NİÇİN ÇALIŞMALIYIZ? KONULU KOMPOZİSYON   BAŞLIK: ÇALIŞAN KAZANIR , ELMASI KIZARIR          Bu hayatta herkesin sahip olması gereken çeşitli sorumluluklar vardır. Bir doktorun , bir işçinin mesleğine özgü  çeşitli sorumlulukları vardır. Öğrencinin sorumluluğu da derslerine çalışmasıdır. Peki bir öğrenci çalışmazsa ne olur , çalışırsa ne olur? Bu konudaki düşüncelerimizi sizlerle paylaşacağım. Öğrencinin derslerine çalışması demek aynı zamanda onun iyi bir geleceği olması demektir. Derslerine çalışmayanları ise ileriki yaşantısında hayatın zorlukları bekliyor olacaktır.         Ülkemize , ailemize , öğretmenlerimize faydalı birer insan olmak istiyorsak derslerimize çalışmalıyız. Başarıya ulaşmanın en önemli  yolu çalışmaktan geçer. Hayattaki büyük başarılar  çalışma ile elde edilir. Çalışma ile  açılacak kapının ardındaysa mutluluk vardır. Çünkü kişinin  hedefine ulaşarak başarılı olması kadar insana  mutluluk veren başka bir durum  daha yoktur. Her gün sayfalarca   okumak,