yazı tekerlek baraj kütüphane okul takvim olmasaydı yaşamımız nasıl olurdu

Mezopotamya Ve Anadolu Medeniyetlerinin İnsanlığa Katkıları Yer Almaktadır.Bu Katkılar Olmasaydı Yaşamımız Nasıl Olurdu?Karşılarına Yazınız
1.YAZI
a.Yazı olmasaydı insanlar bilgi ve birikimlerini gelecek kuşaklara aktaramazdı.
b.Duygu düşünce ve hayallerini anlatamazdı.
c. İletişimde çok büyük kopukluklar meydana gelirdi.
2.TEKERLEK
a.Tekerlek olmasaydı eğer insanlar yüklerini bir yerden başka bir yere taşırken oldukça zorlanırlardı.
b.Ayrıca arabalar da icat edilmiş olmazdı.
3.BARAJ
a.İnsanlar tarım arazilerini sulayamazdı.
b.Bugün elektrik üretimi, de az olurdu.
4.KÜTÜPHANE
a.İnsanlar bilgi olarak hep geride kalırlardı.
5.OKUL
a.İnsanlar cahil kalırdı.
b.Okuma ve yazma öğrenemezdi.
6.PARA
a.Ticarette karışıklıklar meydana gelirdi.
7.SERAMİK
a.Çeşitli eşyalar yapılamazdı.
8.KANUNLAR
a.İnsanlar her istediğini yapardı.
b. Kaos hakim olurdu insanlar arasında.
9.MADENCİLİK
a.Çeşitli eşyalar yapılamazdı.
b.İnsanlar  ısınma sorunu ortaya çıkardı.
10.TAKVİM
a.İnsanlar zamanı bilmezlerdi.

MEZAPOTAMYA UYGARLIKLARI HAKKINDA DİĞER BİLGİLER
1.Mezopotamya'da ilk   Sümerler zamanında küçük kent devletleri  ortaya çıkmıştır.
2.Çok tanrılı   dini inanca sahip olan Sümerlerde her kentin bir tanrısı vardı.
3.Tanrılar çoğunlukla insan şeklinde düşünülmüştü.
4.Tanrıların insanlardan   farkı, ölümsüz olmalarıydı.
5.Öldükten sonraki hayatın varlığına inanılmıyordu.
6.Tanrılar için Ziggurat denilen   katlı tapınaklar yapılmıştı.
7.Siteler tanrıya yakın olmak için yapılan Zigguratların etrafında gelişmiştir.
8.Kral   dini liderdi. Sümerlerde kralın emri tanrısal bir emir gibi algılanıyordu.
9.Bu tapınakların üst katı rasathane alt   soğuk hava deposu olarak kullanılıyordu.
10.Etrafı surlarla çevrili Sümer şehir devletlerinin başında ensi ya da patesi   rahip kral bulunurdu.
11.Ensilerden biri çevresindeki   kentleri de ele geçirirse "lugal" "büyük adam", eğer bütün Sümer ülkesine   hakimse   "lugal kalma" ünvanını alırdı.
12.Babil ,  Asur devletlerinde mutlak monarsi anlayışı benimsenmişti.
13.Mezopotamya'da kralların   görevleri; dini törenleri yönetmek, orduya komuta etmek ve adaleti gerçekleştirmekti.
14.Mezopotamya'da krallar ve rahipler   üst sınıfı teşkil ediyordu.
15.Diğer sınıflar ise soylular  hürler ve kölelerdi.
16.Asillere kral tarafından geniş topraklar verilir ,  savaşta kralın yanında bulunurlardı.
17.Hürler, askerler, zanaatkarlar ,  köylülerden oluşuyordu.
18.Bunlar vergi verir, askerlik yapar, tapınak ve kanal yapımında çalışırlardı.
19.Köleler; savaşta esir alınan, parayla satılan   hürriyetlerini kaybedenlerden meydana geliyordu.
20.Mal gibi alınır-satılır, her   işlerde çalıştırılırlardı.
21.Mezopotamya'da ekonominin temeli tarımdı.
22.Sümerlerde toprak tanrının kabul edilir, rahiplerin gözetimi altında ekilirdi.
23.Sümerler tanrıların olan toprakların verimliliğini artırmak için bataklıkları kurutmuşlar,
24.suları kanallarda toplamışlardır.
25. Elde ettikleri ürünleri tapınaklara teslim ederlerdi.
26.Tapınaklardaki rahipler her ailenin ihtiyacı olan maddeleri tapınağın ambarından paylaştırırlardı.
27.Mezopotamya'da kurulan devletler   çevredeki kavimlerin saldırılarına uğradıklarından,   ordulara ihtiyaç duymuşlardır.
28. Ordu,yaya ve savaş arabalarından oluşmaktaydı. 
29.Babililler ve Asurlular daimi ordulara sahip idiler.



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

yürekdede ile padişah kitabının kısa özeti

YÜREKDEDE İLE PADİŞAH KİTAP ÖZETİ CAHİT ZARİFOĞLU         Birkaç yüzyıl  önce, kış aylarının soğuk havasına karşı korunaklı  konumda olan bir köyde yaşlı bir adamla eşi  yaşarmış. Genç yaşlarında   evlenmiş ve hikâyemizde ise artık 80’li  yaşlara gelmişler.  Yürekdede, bu köyde gençliğinde “Yürek Hasan” adıyla  bilinirmiş, nereden kalmış bu isim ona bilinmezmiş..   Yürek Hasan’ın hanımı da Yürek Hasan’ın Ayşe’si olarak anılırmış. Yürek dede ile Ayşe Nine   Allah’a kulluk yolunda çalışmışlar, hayatlarını  bu yolda amaç edinmişler. İşte bu ikisi de tatlı mı tatlı kahramanlarımız köyün korunaklı  olması ile geçirdikleri   kıştan sonra ilkbaharın sonunda gelen yazı   rahatlıkla köyde geçiremezler. 1  sene daha böyle geçip giden kışın sonunda yaylaya göç zamanı gelmiş .    Yürek Hasan ile Ayşe Nine son kafileye dahi  yetişememişler. Ve nihayet yine bir gün güneş doğmadan  , sabah namazlarını   kıldıktan sonra yola çıkmaya karar vermişler.     Senelerce  kendilerine hizmet eden eşekleri ölün
Devamı

korkusuz kaptanlar kısa kitap özeti

KORKUSUZ KAPTANLAR KİTAP ÖZETİ KISA Harvey’in ailesi çok  zengindir. Amerikalı olan Harvey ve ailesi     iyi bir eğitim alması için onu Avrupa’ya göndermeyi düşünüyor. Harvey de bu fikri oldukça beğenmiş,  Avrupayı görmek fırsatını bulacağı için   sevinmiştir. Nihayet  Harvey   lüks bir gemi ile Avrupa’a okumak için   çıkar.  Harvey kaldıkları geminin   kamarasından,    düşerek denizin soğuk sularına girer. Harvey’in kaybolduğu fark edilince gemidekiler onu   aramış lakin  bulamamışlardır. Harvey’i bulamayan lüks gemi yoluna devam eder. Harvey ayıldığında   kendisini bilmediği bir gemide bulur. Bu  gemideki adamlar  onun hiç tanımadığı insanlardır.   Harvey bir süre   sonra olanları anlamaya başlamıştır. Bu gemi bir balıkçı gemisidir. Ve gemidekiler de balıkçıdır.         Balıkçıların ve geminin karaya çıkmaya hiç de isteği   yoktur. Kendine gelince     ailesinden gördüğü gibi  ve öğretildiği biçimde   kaba ve küstah tavırlarla gemidekilere kendisini bir an önce karaya   çıkarmaları ge
Devamı

küçük lord kitabının kısa özeti

KÜÇÜK LORD KİTABININ KISA ÖZETİ       Sedrik adlı çocuk annesi gibi sarı saçlı, mavi gözlü iyi   bir çocuktu. Babası o daha küçük iken ölmüştü. Babasını küçük yaşta yitiren  Cedric, annesiyle beraber mütevazı bir hayat  sürmekteydi. Sedrik annesi ile beraber  yaşıyordu. En yakın arkadaşları mahalle bakkalı ve  iyi kalpli bir ayakkabı boyacısıydı. Sedrik'in en iyi dostu  bakkal Habes ve ayakkabı tamircisi Dük'tü. Habes   ona bilgi verir ve bir şeyler öğretirdi. Bir gün Sedrik eve geldiğinde   araba gördü. Yabancı bir adam annesi ile konuşuyordu. Adam gitti. 2  hafta sonra gelecekti yine. Bir gün inanılmaz bir şey oldu ve İngiltere'den   bir avukat Cedric'in asil  bir İngiliz,   bir lord olduğunu açıkladı. Sonra Sedrik'e dedesini anlattı. Dedesi onun bir konttu. Dedesinin 2  çocuğu öldüğü için kontunu Sedrik'e verecekti. 2  hafta geçti. Araba ve dedesinin yardımcısı geldi.          Annesi ile beraber arabaya binip dedesinin şatosuna geldiler. Cedric'in büy
Devamı