kemalettin tuğcu kuklacı kitap özeti kısa
KEMALETTİN TUĞCU KUKLACI KİTAP ÖZETİ
Önceleri vali yardımcısı olup bu görevinden emekli Recai Bey, apartmanın bir dairesinde, eşi Sahire, damadı Hayri Bey, Calibe, Recai Bey’in çok önem verdiği ve çok konuştuğu torunu Yıldız, avukat oğlu Bedri, kayınvalidesi ve evin gelini Perihan ve hizmetçi Fatma ile oturmaktadır. Tüm her şeyi kendisine ait olmasına rağmen, evde bir fazlalık görmektedir.
Lakin bir gün, eşi Sahire Hanım’ın, Recai Bey’in eşyalarını kömürlüğe indirtip, odasını misafir odası yapması, onu kızdırmıştı. Recai Bey, yönetimi ele almıştır. Çünkü, kendisine yalan söylemiş, evlendikten sonra, hor gördüğü ailesi ile ilgisini kesmişti. Recai Bey’in bu davranışı , ailenin diğer bireylerinin kendilerine düzen vermelerini sağlamıştır.Recai Bey, erkenden çıkıp, geç gelmektedir. Yıldız merak edip sorunca, bir dükkân kiraladığını ve kuklacılık yapacağını öğrenir. Dedesi ona kukla oyununun bütün vasıflarını anlatır. Dedesinin dostu olan Yıldız da okuldan çıktığında, dedesinin dükkânına gidip yardım etmektedir.Aile içinde, bunlar konuşulmakta, Recai Bey’in aklını yitirdiğine hüküm veriliyor. Recai Bey’i akıl hastanesine giderse , onlar bütün ipleri ellerine geçirebileceklerdi, Sahire Hanım bunu çok istiyordu. Ailenin kimi bireyleri güler, kimi ise itiraz eder; lakin işe yaramaz. Bundan sonra , Yıldız herkesin parasını dağıtmaktadır. Bu arada, gelini ve torunu dışında hepsi Recai Bey’e “kuklacı” demektedir. Dükkâna, Bedri geldi, biraz dertleştiler. Bedri , babasının yaptığı kuklaları çok beğendi. Bu sırada , Recai Bey halsiz düştüğü için, dükkânını açamıyordu. Aile fertleri bir an önce ölsün diye bekliyorlardı. Hayri ‘nin hanımı ile arası bozulmuş, Recai Bey’den para almanın peşine düşmüştü. Bunlar Hayri Bey’in aleyhine oldu eşinden de ayrılmak mecburiyetinde kalarak, uzak yere tayin edildi. Recai Bey durumundan memnundu. Etraftaki herkesin takdirini kazanıyordu. Yoksul çocuklara bazı oyuncakları beleş veriyor, beğeni sahibi insanlara ise armağan ediyordu. Yıldız dedesine yardım ediyor, beraber keyifle çalışıyorlardı. Calibe Hanım, Cevat Bey diye biriyle evlenmiş, onlar da, annesi Huriye Hanım’la beraber , yan yere yerleşmişlerdi. Yıldiz ise ortaokulu bitirmişti. Onun mezuniyeti vardı. Dede İle torun hazırlık yapıyorlardı. Çünkü mezuniyete , Recai Bey’in yapmış olduğu eserler de sergilenecekti. Sergiyi gezmeye başladıkları an , hemen hepsinin dilleri tutuldu. Hepsi , Recai Bey’e tebriklerini söyledi. “Artık burayı kapatacağım. Çünkü antikacılar ve koleksiyoncular bundan sonra beni rahat bırakmazlar.” Bazı eşyaları evine getirdi, ötekileri dağıttı. Anahtarlan götürüp sahibine verdi.
Lakin bir gün, eşi Sahire Hanım’ın, Recai Bey’in eşyalarını kömürlüğe indirtip, odasını misafir odası yapması, onu kızdırmıştı. Recai Bey, yönetimi ele almıştır. Çünkü, kendisine yalan söylemiş, evlendikten sonra, hor gördüğü ailesi ile ilgisini kesmişti. Recai Bey’in bu davranışı , ailenin diğer bireylerinin kendilerine düzen vermelerini sağlamıştır.Recai Bey, erkenden çıkıp, geç gelmektedir. Yıldız merak edip sorunca, bir dükkân kiraladığını ve kuklacılık yapacağını öğrenir. Dedesi ona kukla oyununun bütün vasıflarını anlatır. Dedesinin dostu olan Yıldız da okuldan çıktığında, dedesinin dükkânına gidip yardım etmektedir.Aile içinde, bunlar konuşulmakta, Recai Bey’in aklını yitirdiğine hüküm veriliyor. Recai Bey’i akıl hastanesine giderse , onlar bütün ipleri ellerine geçirebileceklerdi, Sahire Hanım bunu çok istiyordu. Ailenin kimi bireyleri güler, kimi ise itiraz eder; lakin işe yaramaz. Bundan sonra , Yıldız herkesin parasını dağıtmaktadır. Bu arada, gelini ve torunu dışında hepsi Recai Bey’e “kuklacı” demektedir. Dükkâna, Bedri geldi, biraz dertleştiler. Bedri , babasının yaptığı kuklaları çok beğendi. Bu sırada , Recai Bey halsiz düştüğü için, dükkânını açamıyordu. Aile fertleri bir an önce ölsün diye bekliyorlardı. Hayri ‘nin hanımı ile arası bozulmuş, Recai Bey’den para almanın peşine düşmüştü. Bunlar Hayri Bey’in aleyhine oldu eşinden de ayrılmak mecburiyetinde kalarak, uzak yere tayin edildi. Recai Bey durumundan memnundu. Etraftaki herkesin takdirini kazanıyordu. Yoksul çocuklara bazı oyuncakları beleş veriyor, beğeni sahibi insanlara ise armağan ediyordu. Yıldız dedesine yardım ediyor, beraber keyifle çalışıyorlardı. Calibe Hanım, Cevat Bey diye biriyle evlenmiş, onlar da, annesi Huriye Hanım’la beraber , yan yere yerleşmişlerdi. Yıldiz ise ortaokulu bitirmişti. Onun mezuniyeti vardı. Dede İle torun hazırlık yapıyorlardı. Çünkü mezuniyete , Recai Bey’in yapmış olduğu eserler de sergilenecekti. Sergiyi gezmeye başladıkları an , hemen hepsinin dilleri tutuldu. Hepsi , Recai Bey’e tebriklerini söyledi. “Artık burayı kapatacağım. Çünkü antikacılar ve koleksiyoncular bundan sonra beni rahat bırakmazlar.” Bazı eşyaları evine getirdi, ötekileri dağıttı. Anahtarlan götürüp sahibine verdi.
Yorumlar
Yorum Gönder