düşünce bilim ve sanat hürriyetinin anayasa güvencesi altında olması neden önemlidir açıklayın
DÜŞÜNCE, BİLİM VE SANAT HÜRRİYETİNİN ANAYASA GÜVENCESİ ALTINDA OLMASI NEDEN ÖNEMLİDİR? AÇIKLAYINIZ.
Bir ortamda bilimsel gelişme olması isteniyorsa muhakkak düşünce özgürlüğünün olduğu bir ortam olmalıdır. Bu ortam elbette ki kendi kendine olacak bir şey değildir. Bunu devletin güvence altında tutması gerekir.
Çünkü anayasada böyle bir şeye yer verilmezse bir kişi keyfi uygulamalarda bulunabilir. Bu keyfi uygulamanın önüne geçilmek için düşünce bilim ve sanat hürriyeti anayasada güvence altında tutulur. Bundan seneler önce Avrupa toplumunda böyle bir güvence yoktu. Böyle bir güvence olmayınca da papazlar bu gelişmeleri sürekli engellediler. Bunun sonucunda da Avrupa seneler boyunca karanlık bir çağ yaşadı. Ne zaman ki bunlar devlet güvencesi altına alındı işte o zaman ilerlemeler oldu.
Düşünce özgürlüğünün, içinde bilgi edinme, ifade ve kanaat gibi kelimeler vardır. Bütün özgürlüklerin bir sınırı olduğu gibi fikir özgürlüğünün de bir sınırı vardır. Düşünce ve fikir özgürlüğüne sığınarak başka bir kişiye hakaret ve küfür edemeyiz. Düşünce özgürlüğü sınırlanabilir diyerek de devlet yönetimi tarafından keyfi sınırlamaların da olmaması lazım. Düşünce özgürlüğü Anayasa ile güvence altına alarak siyasi yönetim ya da, kamu idaresince, insanların bu hak üzerinde keyfi uygulamalarının önüne geçilmiştir. Anayasada düşünce özgürlüğünün genel hatları ile hatları belirlenmiş, detaylı sınırlama yalnız kanunla, o da hakkın özüne dokunulmadan yapılabileceği söylenir. Bu sınırlamada kamu faydası taşımalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder