mutlu prens oscar wilde kitap özeti kısa

MUTLU PRENS ( OSCAR WİLDE) KİTAP ÖZETİ KISA
            Kentin  yukarılarında,   bir sütunun üzerinde, Mutlu Prens’in heykeli vardı. Gelip geçen herkes onunla alakalı  mutlaka bir yorum yapardı.
Bir gün, kırlangıcın biri onun altında konaklamak  istedi. “Tam istediğim gibi bir yer.”   düşünürken yağmur damlaları geldi. Dikkatlice baktığında, yağan damlaların, yağmur değil de Mutlu Prens’in gözyaşları olduğunu görünce ona neden  ağladığını sordu. O da:  Canlı iken ve bir insan kalbine sahipken, gözyaşının ne olduğunu ben bilmezdim. Etrafımdaki  her şey öyle güzeldi ki   hepsi bana ‘Mutlu Prens’ derlerdi. Böylece yaşadım ve   öldüm. Artık ölüyüm ve beni buraya  ,  yükseğe koydular ki kentimin  tüm çirkinliğini   görebiliyorum.


           Kalbim kurşundan olmasına rağmen , ağlamaktan kendimi alamıyorum  diye cevap verdikten sonra  : “Bir ev görüyorum. İhtiyar  bir terzi kadın, delik deşik olmuş elleriyle kraliçenin   elbisesine ateş gülleri işliyor. Hasta olan oğlu ateşler içinde yatıyor. Ona içirecek   suyundan başka bir şeyi de yok.
 Mutlu Prens, kırlangıçtan   kırmızı ya­kutu alarak bu fakir  aileye götürmesini istedi. Kırlangıç onun bu dileğini  yerine getirdi ve gagasıyla yakutu götürüp,   kadıncağızın yanına koydu.   Mutlu Prens’in yanına geldi. Ertesi   sabahı, kırlangıç  Ben Mısır’a gidiyorum.  Dedi.  Mutlu Prens ise  :  Şehrin diğer ucunda, tavan arasında   genç adam görüyorum. Tiyatro için   yazıyor. Lakin  o kadar çok üşüyor ve açlıktan o kadar acı  çekiyor ki bitirebileceği belli değil .” diyerek, bu gece de   ve yakut gözle­rinden birisini sökerek, o   adama götürmesini istedi. Kırlan­gıç önce reddetti   de   ısrarına dayanamayarak bu isteğini  de yerine getirdi.

Ertesi gün  , kırlangıç gideceğini söyledi. Mutlu Prens, bu gece de   rica etti ve ona, aşağı köşede duran küçük  Kibritçi Kız anlatmaya başladı: “Kibritlerini suya düşürdü ve hepsi gitti. Eğer eve   para götürmezse babası onu dövecek. Ayakka­bısı ,  çorabı yok . Diğer gözümü de sök ,  ona ver.” dedi.
Kırlangıç,   yaptı ve diğer gözü de sökerek,   kıza götürdü. Geri döndüğünde, Mısır’a gitmekten vazgeçmiş­ti.  Sen artık amasın . Seni bırakıp gidemem.” diyerek, Prens’in ayakla­rının dibinde yattı. O günden sonra da Mutlu Prens’in gözü olarak, her tarafı   dolaştı. Zenginlerin   eğlenceli dün­yaları ile fakirlerin  perişan hallerini gelip   anlatıyordu.
Bir gün  : “Değerli altınla kaplıyım, onu   sök çıkar ve yoksul  halkıma ver.” dedi. Kırlangıç   yaparak, altını yoksullara  dağıttı.
Kış ilerledikçe kırlangıç   daha çok üşümesine rağmen, Prens’i terk etmedi. Çünkü onu   seviyordu.
Lakin , günün birinde öleceğini anladı.”Ölüm Evi”ne gidece­ği için   vedalaşmak istedi. “Elini Öpeyim.” dedi. Mutlu Prens de, “  çok seviyorum, bu sebeple  çık ve dudaklarımdan öp.” dedi.   Mutlu Prens’i dudaklarından öptü ve ayaklarının dibine düşüp öldü.Aynı anda heykelin içinden bir ses  geldi. Mutlu Prens’in kurşundan olan kalbi   ayrılmıştı.
Ertesi gün  erkenden, belediye başkanı ve üyeleri heykelin yanından geçer iken ne kadar harap olduğunu görüp kaldırılması için emir verdiler.
Kaldırılan  , bir fırında eritildi. Yalnız  kurşun kalbi eritmeleri mümkün olmadı. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yürekdede ile padişah kitabının kısa özeti

korkusuz kaptanlar kısa kitap özeti

küçük lord kitabının kısa özeti