ULUSLARARASI TİCARETE DAİR UYUŞMAZLIKLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI
İhracat ve ithalat işlemlerine dair tarafların alım satımın şartlarını ve talep edilen ürünün nitelik, fiyat, teslim şartları, ödeme biçimi gibi özelliklerini tespite yönelik yaptıkları görüşmeler ve/veya yazışmaların Ön teklif veya proforma aşamasında, tüm şartları içeren detaylı satış sözleşmeleri (sales contract) ve satış formları (purchase order) ile desteklemeleri, sonradan yaşanabilecek anlaşmazlıkların ya da tarafların iyi niyetle de olsa gözden kaçırdıkları, atladıkları ya da yanlış anladıkları hususların oluşmaması açısından önemlidir. İhracat ve ithalat süreçleri sona erdikten sonra yaşanacak problemlerin hukuki sürece taşınmadan çözülmemesi durumunda her iki tarafıda uzun ve masraflı bir süreç beklemektedir. Bu noktada özellikle mal mukabili satış yapan ihracatçı firmaların mağdur olmasına sebep olabilecek büyük riskler bulunmaktadır.
Uygulamada pek çok firmanın, e-mail yazışmaları ile gelen alım taleplerini, teslim şekli, ödeme şekli ve ürün detaylarının yer aldığı proforma faturalar oluşturarak yanıtladıkları ve proformalara gelen yazılı onay sonrası malzemenin üretimini tamamlayarak ihracatı gerçekleştirdikleri, satışlarını ve alacaklarını sözleşme yapmak suretiyle güvenceye almadıkları görülmektedir.
İhracat satışlarında en güvenilir satış yöntemi olarak kabul edilen akreditif, bazı durumlarda ve bazı sektörlerde rekabet şartları açısından tercih edilememektedir. Dolayısıyla ticaret şartlarının ve oluşabilecek uzlaşmazlıkların ne şekilde ve nerede çözüleceğine dair şartlar içeren sözleşme hazırlanması önemlidir. Yaşanacak ihtilaflara dair hukuksal çözümün hangi ülke mahkemelerinde görüleceği, veya bir ihtilaf durumunda öncelikle uyuşmazlık görüşmelerinin yapılması (Alternative Dispute Resolution, ADR) yada tahkime gidilmesi ayrıca sözleşmede belirtilebilir. Mahkeme süreçlerinin uzun ve masraflı olduğu düşünülürse uyuşmazlık kurulu yada tahkim kurullarının ihtilafa düşen firmaların daha kısa sürede ve minimum masrafla uzlaşmalarını sağlayabileceği doğrudur.
Tahkim yoluna gitmek için bu konudaki bir hükmün sözleşmede açık ve net belirtilmesi gerekir
Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi’ni yetkili kılan örnek bir sözleşme maddesi:
"All disputes arising in connection with the present contract shall be finally settled under the Rules of Conciliation and Arbitration of the International Chamber of Commerce by one or more arbitrators appointed in accordance with the said Rules."
"İş bu sözleşmeden doğacak bütün anlaşmazlıklar Milletlerarası Ticaret Odası’nın Uzlaştırma ve Tahkim Tüzüğü hükümlerine göre ve bu hükümler uyarınca tayin edilecek bir veya birden fazla hakem tarafından kesin olarak karara bağlanacaktır."
Türkiye açısından örnek vermek gerekirse, Bir satış sözleşmesinde belirtilen bir tahkim kararının Türkiye’de uygulanabilmesı için yetkili Asliye mahkemesi tarafından tenfiz kararının verilmesi gerekir. (Milletler arası Özel Hukuk ve Asliye Usul Hukuku Hakkında Kanun, Madde 43)
İhracatçı firmalar sonradan yaşanabilecek kalite şikayetleri ve sipariş ile üretilen malzeme arasında uyumsuzluklar olduğuna dair şikayetleri önlemek adına, gerekli kalite belgelerini temin etmeleri ve sevkiyat evraklarına eklemeleri ve mümkünse üretilen malzemenin standartlarını ve sevkiyatın doğru yapıldığına dair gözetim firmaları ile çalışarak bu firmalardan alacakları raporları ihracat dosyalarına eklemeleri faydalı olacaktır.
DIŞ TİCARET SÖZLEŞMESİ HAZIRLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
- Sözleşme hazırlarken dikkate alınması gereken en önemli husus, sözleşmenin, tarafların isteklerini tam olarak yansıtması ve mümkün olduğu ölçüde ileride taraflar arasında uyuşmazlığa yer vermeyecek biçimde kaleme alınmasıdır.
- Uyuşmazlıkların çözümünün nasıl, nerede ve hangi dilde yapılacağı belirtilmeli
- Taraflar arasında ihtilaf yaşanması durumunda ihtilafları gidermek veya minimuma indirmeyi sağlayacak hükümleri kapsaması gereklidir. Yani Tarafların itiraz edebileceği konular ve ihtimaller öngörülmeli, mümkün olan çözüm yolları belirtilmeli
- Sözleşmeye taraf firmaların ticari unvan ve adres dahil bilgilerin eksiksiz olması ve ticaret odaları vergi daireleri gibi kurumlardan alınacak belgelerle ispatlanması, ayrıca sözleşmeyi imzalayan kişilerin şirketlerini temsil edebilmeye yetecek ünvanda olmaları ve sözleşme beraberinde imza sirkülerinin sunulması
- Garanti ve teminatların belirli koşullar dahilinde sınırlandırılması çerçevenin belirtilmesi.
- Mümkünse ticaretin şartlarına, ürün grubuna veya sektörel gerekliliklere uygun özel bir sözleşme hazırlanmalı, standart sözleşme metinlerinin kullanılmasından kaçınılmalıdır.
- Sözleşmenin mahkemeler veya tahkim kurulları düzeyinde çözümleri düzenlediği maddelere istinaden bu tip sözleşme veya tahkim çözümlerinin kabul edilmediği veya mevcut hukuk sistemiyle bağdaşıp bağdaşmadığı araştırılmalı, sözleşme buna göre hazırlanmalı
- Sözleşmeye eklenmiş hükümler tarafların dahil olduğu ülkelerde mevcut kamu düzenini koruyan yasalara aykırı olmamalı
İhracatçı ve İthalatçı firmaların karşılaşabileceği Riskler
Mala ilişkin riskler: Malzemenin sevkiyatın yapıldığı tesisten, ithalatçının adresine ulaştığı ana kadar geçirdiği süreci kapsayan risklerdir. Teslim şekline bağlı olarak sigortanın kimin tarafından yapılacağı zaten hem fiyat verme aşamasında hemde faturalarda mevcuttur örneğin CIF verilen bir teklifte malın talep edilen limana kadar sağlam ulaştırılması ihracatçının, limandan ithalatçının adresine kadar taşıyacağı riskler ise ithalatçı tarafından gerekli sigorta işlemleri yapılarak koruma altına alınmalıdır. Gerek duyulursa bu konular hakkında ayrıca sözleşme altında alınacak önlem ve usuller, sigortanın taşıması gereken korumaya ilişkin ek talepler belirtilebilir. (örneğin sigortanın savaş, sel deprem ve benzeri öngörülemez riskleride içermesi, mal bedelinin yüksek oranda korumaya alınması vb gibi)
Ödemeye ilişkin riskler: ithalatçının çeşitli sebeplerle faturanın tamamını ya da bir kısmını ödemekten kaçınması (ticari risk), ithalatçının ödeme yapmak istemesine rağmen, ülkesinde yaşanan finansal yada politik gelişmelere bağlı olarak döviz transferi yapamaması (transfer riski), ithalatçının fatura bedelini tam ödemesine rağmen, ödemelerin üstüne bir takım fon veya vergiler eklenmesi sebebiyle oluşan kesintiler (mali riskler), ihracatçının sevk belgelerinde yaptığı hatalar ve yanlış bilgi girişleri sebebiyle, mal bedelinin ödenmesinin gecikmesi veya mevcut şartlarda tahsilat imkanı kalmaması (dokümantasyon riski)
Yorumlar
Yorum Gönder