2018 Blogcusu

Refah Faciası, İngiltere'ye sipariş edilmiş olan denizaltıları ve uçak filosunu teslim almakla görevli olan personeli taşıyan "Refah" şilebinin 23 Haziran 1941 tarihinde batırılması olayıdır. Türkiye, II. Dünya Savaşı'ndan önce İngiltere'ye gemi siparişi vermiş ancak savaşın başlamasıyla teslimat gecikmişti. Türk-Alman Saldırmazlık Paktı'nın gündeme gelmesi İngiltere'nin gemileri teslim etmesini hızlandırdı. Bunun üzerine Türkiye, gemileri teslim alacak personeli İngiltere'ye göndermeye karar verdi. Heyet önce deniz yoluyla Mısır'a oradanda hava yolu ile İngiltere'ye geçecekti. Mısır'a giden askerî personelin ve sivillerin olduğu "Refah" gemisi Kıbrıs dolaylarında kimliği belirsiz bir denizaltı tarafından batırıldı; 168 kişi öldü, 32 kişi kurtuldu. TBMM'de soruşturma başlatıldı ve Refah gemisinin yanlışlıkla Vichy Fransası'na ait bir denizaltı tarafından torpillendiği ortaya çıktı. Fransa'dan gizli pazarlık sonucu iki

Ben milletvekili olsam illa ki tanıdıklarım için akrabalarım için referans olurum , illaki birilerine faydam dokunur , illaki birilerinin işe girmesine vesile olurum ancak 2 şartla... Birinci şart haksız bir durum söz konusu olmayacak , örneğin KPSS sınavından 70 almış bir tanıdığımı memur yapıp 80-90 almış kişinin hakkına tecavüz etmem. 70 puanla girebileceği yerler varsa yardımcı olurum. 2. şartta birine torpil yapacaksam bunu belgelendirmem. Bakınız aşağıdaki resimde AKP Malatya Milletvekili Fuat Ölmeztoprak gibi yapmazdım... Bu resme hem güldüm hemde acıdım. Meclisimizde yediği haltları belgelendirebilecek kadar kafası çalışmayan milletvekillerinin olduğunu düşündükçe bir tuhaf oluyorum. Buyurun bundan sonrası için yorum sizin...

Yandex her geçen gün ülkemizde büyümeye devam ediyor. İnternette paylaşılmış bir videosunu izlediğimde bu videonun arkasından ne çıkacağını çok merak ediyorum. Bildiğimiz Cem Yılmaz'ın Gora filminde bir küçük adam durmadan söylüyordu ya '' bir cisim yaklaşıyor'' diye işte bu repliği kullanarak bir reklam filmi hazırlamışlar amaçları merak uyandırmak olduğu çok belli ve amaçlarını ulaşmı<şlar görünüyor. Buyrun videoyu  izleyelim...

Pinterest kullanma modasına bende dahil oldum. Pinterest denen şeyi bir kaç blogda gördüm dikkatimi çekti araştırdım , baktım davetiyesiz üye olunamıyor bende vazgeçtim. Geçtiğimiz günlerde bir davetiye isteğinde bulumuştum , sağolsunlar Pinterest yöneticileri davetiye göndermişler. Bende üye olup biraz içinde gezindikten sonra sevmeye başladım. Resimler yükledim , videolar yayınladım. Sonra bir de baktım ki , imleme sitesi olarak da kullanılabiliyor. Yani sitenize ait bir linki eklediğiniz de o konuya ait resmi yada videoyu otomatik olarak çekip yayınlıyor. Hoş bir özellik yani , bir çok webtasarımcının ilgisini bu yönle çekecektir. Peki nasıl kullanılır bu Pinterest? Pinterest'e üye olmayı başardıysanız , direk üye olabilir yada facebook,twitter hesabınızı kullanarak bağlanabilirsiniz. Bundan sonrası kolay zaten , resim,video ,link yükleyebiliyorsunuz. Bir çeşit sosyal ağ diyebiliriz.  Bir çok tasarımcı yada fotoğrafçı için bir portfolio sayfası olarak da kullanılabilir diye düşü

Prof.Dr.İskender Öksüz hocanın başlattığı bir proje olan Ülkünet.com projesi yayın hayatına başladı. Bu siteye bende bir logo tasarlayarak katkıda bulunmaya çalıştım. Ülkünet.com Türk Milliyetçilerinin internet arşivi sloganı ile yola çıkmış ve çok kısa sürede saygı değer bir arşiv oluşturmayı başarmıştır. Ülkünet.com basit ama kullanışlı bir internet sitesine sahiptir. Kullanıcılar kayıtl olarak elindeki eski dergi,gazete,kitap ve muhtelif belgeleri tarayıcı vasıtası ile internet ortamına aktararak bu arşive katkı sağlayabiliyorlar... Ülkünet.com sitesi için bir de logo-video çalışması yaptım..

Bildiğiniz üzere Kıvılcım Dergisi adında bir dergiyi yayınlamaya başladım. Daha ilk sayısı yayınlanmış olmasına rağmen toplamda 6900 kişi tarafından okundu. İnternetin gücü diyebiliriz. Eğer bu dergiyi normal şartlarda matbu ortamda basıp elle tutulur bir yayın haline getirmiş olsam , hem telif hakkı , hem basım masrafları , hem dağıtım çilesi ile başa çıkamayacaktım. E-dergi formatında yayınlamak en güzel fikirdi. Hem masrafsız hemde daha çok kişiye ulaşma imkanı var. Bu dergiyi hazırladığımı duyurduğum günden beri bir çok tanıdığım yada tanımadığım kişiden bu konu da sorular aldım. E-dergi nasıl hazırlanır? , E-Dergi hazırlanırken hangi program kullanılır? gibi sorular ile anladığım o dur ki bir çok kişi e-dergi konusuna meraklı görünyor. Bende ilk bu e-dergiyi hazırlamaya karar verdiğimde internetten araştırmış pek de işime yarar bilgilere ulaşamamıştım. Şimdi bu makalemiz ile masrafsız bir şekilde nasıl e-dergi hazırlanır onu anlatacağım. İlk önce dergimizin taslağını bildiğimiz mi

Uzun zamandır aklımda olan bir projeyi hayata geçirmiş olmanın mutluluğu ile bu yazıyı kaleme alıyorum. Fikrimi yansıtacak genç ve dinamik bir dergi yayınlamayı istiyordum ancak bunun için pek fırsatım olmuyordu. en nihayetinde bir takım şeylerden fedakarlık ederek bu dergi projesini tamamladım ve yayın hayatına başladı.  Word üzerinden hazırladığım sayfaları PDF formatına çevirdikten sonra flash dergiye dönüştüren issuu isimli siteden faydalandım.  E-dergi olarak 1.sayısı ile yayın hayatına başlayan dergimizin ismi konusunda uzunca bir zaman arayış içinde olduk. Sağ olsunlar bir çok arkadaşım bu konuda bana oldukça alternatif isimler türeterek yardımcı oldular. Bir arkadaşım ile facebook üzerinden konuşurken içimizdeki ateşi tutuşmak gibi laflar sarf ettiğimiz sırada ağzımızdan çıkan kıvılcım kelimesi dergimizin ismi olmuştur. Gerçekten de aradığımız ve istediğimiz isim buydu. İsim konusunda bir çok alternatifimiz vardı. Bu isimleri de burada zikretmek istiyorum zira böyle bir dergi p